Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk veciz bir sözünde, "Adımlarını, attığımız uygarlık ve yenilik adımlarına uydurmak istemeyenler ne talihsizdirler! Bu gibiler hâlâ milleti aldatacaklarını ümit ediyorlarsa bu ümitleri, kendilerinin zarara uğramalarından başka bir sonuç vermeyeceğine şimdiden emin olabilirler." diyor.

09 Temmuz Pazartesi günü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'de yemin etmesi ile birlikte Türkiye artık yeni bir döneme ve sürece girdi. Sayın Erdoğan'ın yemin etmesinin ardından açıklayacağı yeni hükümet sisteminin ilk bakanlar kurulu ise ayrı bir merak konusu idi. Aynı gün akşam Sayın Erdoğan'ın açıkladığı bakanlar kurulu da ezberleri bozan cinsten oldu. Ben bu durumu önemli bir "REFORM" olarak nitelendiriyorum.

reform olarak nitelendiriyorum, bunun da cevabını vereyim. Bizler muhtıralar ve darbeler dönemlerini yaşadık. Allah böyle dönemleri ve süreçleri tekrar yaşatmasın derken 15 Temmuz’da FETÖ-PDY kaynaklı hain darbe girişimine şahit olduk. Terör örgütünün darbe girişiminin etkisi Türkiye’nin ilerlemesini durdurmaktı. Öncelikler değişince devlet de enerjisini başka alanlara yönlendirmek zorunda kaldı. Türkiye hala dünyanın en hızlı büyüyen dünya ülkeleri arasında, ama son birkaç yıldır içinden geçtiğimiz süreç bu büyümeye paralel reformların aksamasına neden oldu. Ancak yeni kabine ve sistem bu süreçten çıkılması, 2023 vizyonuna ve ruhuna uygun çalışmaların bir an evvel hayata geçirilmesi açısından bence reform niteliğinde.

Sadede gelmeden önce yazdıklarımı daha iyi anlatabilmek için bir anımı siz değerli okuyucularım ile paylaşmak istiyorum. Yılını pek iyi hatırlayamıyorum. Türkiye'de yerel seçimler yapılıyor. CHP-MSP koalisyon hükümeti döneminde devlet bakanlığı görevini yürüten Sayın İsmail Hakkı Birler ve Tokat Senatörü Zihni Betil ile birlikte yerel seçim sonuçlarını Turhal'da takip ediyoruz. Konu konuyu açmış uzunca bir vakit geçmişti. Şu anda ne söylediğimi veya sorduğumu pek hatırlamıyorum ama Tokat Senatörü Sayın Betil "Ben bu gece sizinle konuşmamdan sonra bir şey anladım. Sizin bahsettiğiniz esnaf ve sanayicilerin meselelerini meclis ve senatoda konuşacak kimselerin de olması gerekiyor." dedi. Dolayısıyla bu büyük bir eksiklik.

ve benimle birlikte bir çok arkadaşım iş dünyasının ve iş insanlarının problem ve sıkıntılarının çok iyi anlaşılmadığını, bunun da nedeninin iş dünyası içerisinden gelen kişilerin kabinede veya siyasette temsil noktasında ya yer bulamadığına, ya da siyaseti tercih etmiş olsa bile kendisi gibi düşünce eksenli insanlar bulamadığına bağlarız.

İş dünyası içerisinden gelip de siyasete girenler olmadı mı? Tabi ki oldu. Çok iyi tanınan bir iş adamımız milletvekili olarak meclise girme başarısı gösterdi. Ama ne hikmetse bu iş adamımız kendisi gibi düşünen veya kendisine benzer insanlar olmadığı için kayboldu gitti. Yani mecliste faal iş dünyasının içerisinden gelen temsilcileri oluşturmanın son derece zor ve hatta imkansız olduğu anlaşıldı.

Ama yeni hükümetin kuruluşunda kullanılan sistem bu zorluğu ortadan kaldırdı ve yeni kabine girişimci iş insanı ağırlıklı olduğundan bu haliyle göz dolduruyor.

Geçen hafta kaleme aldığım yazımda hatırlarsanız, "24 Haziran seçimlerinden sonra ülke idaresinde köklü değişim beklentisi var. Toplumda oluşan bu beklenti bazı olayların çözümüne katkı sağlayacaktır. Tabii ki beklentilerin yüksek olduğu ülkelerde çözüm beklenilen konuları da bir an evvel çözmek ve uygulamaları hayata geçirmek, gelecek için önemli bir dönüm noktası olacaktır." demiştim. Yeni sistemde çok başlılığı yok etmek ve daha etkin bir hükümet sistemi oturtmak için kabul edildi. Yeni kabineyi iyi okursanız, özellikle profesyonel dünyadan gelip hükümete dahil olan bir çok isim yeni kurulacak devlet sistemi içerisinde bürokrasiden, iş dünyasına rüştünü ispat etmiş değerli isimler. Ümit ediyorum ki ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.

Pazar günü 15 Temmuz. Ülkece ve milletçe 15 Temmuz 2016 tarihinde aziz milletimizin birlik ve beraberliğini bozma hedefiyle emsali görülmemiş hain ve alçakça bir darbe kalkışmasına tanıklık ettik. Milletçe demokrasimize karşı girişilen bu hunharca saldırı ile irademize yapılan ihanet karşısında tek yürek olup şer odaklarına karşı dünya tarihine geçecek bir destan yazdık. Bu vesile ile cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazarak kalplerimizdeki mümtaz yerlerini her daim muhafaza edecek aziz şehitlerimizi minnetle yâd ediyorum. Mekanları cennet olsun inşallah.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz bir sözü ile başladım, yine onun veciz bir sözü yazımı tamamlayayım; "Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.”

En güzel günler sizlerin olsun.