Varlık Barışı’na ilişkin düzenlemeleri kapsayan 6486 Kanun 29.05.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı.

Yasanın kapsamına 15.04.2013 tarihi itibarıyla gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan ve yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların bildirim veya beyana konu edilmesi ve bazı yurt dışı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesi hususları giriyor.

Yasada geçen kanaat verici belge tabiri, devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicilleri, yurt dışındaki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumları, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgeleri kapsıyor.

Gerçek veya tüzel kişilerce 15.04.2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan ve kapsama giren varlıklar, maddenin yürürlüğe girdiği 29.05.2013 tarihinden itibaren 31.07.2013 tarihi akşamına kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle bankalara bildirilebilecek veya beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebilecek. Anılan varlıklara ilişkin beyanname elektronik ortamda da verilebilecek.

Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının ise aracı kurumlara da bildirilmesi mümkün.

Gerçek ve tüzel kişilerin 31.07.2013 tarihine kadar bildirim veya beyanda bulunmaları mümkün olup, tek bir bildirim veya beyan verilmesi esas. Ancak, maddenin uygulamasında bildirim veya beyanın yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden birden fazla bildirim veya beyanda bulunulması da mümkün.

Yurt dışında sahip olunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler:

Gerçek veya tüzel kişiler yurt dışında sahip oldukları varlıkları, iki nüsha olarak hazırlayacakları bir form ile bankalara bildirebilecekler. Formun bir nüshası, ilgili banka tarafından varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra düzenlenen banka dekontlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecek.

Ayrıca bankalar, bildirim tarihini takip eden ayın sonuna kadar Türkiye'ye getirilen veya bu sürede Türkiye'de bulunan bankalardaki bir hesaba transfer edilen para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını ilgili müşterileri adına açacakları hesaplara kaydedecekler.

Gerçek veya tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin yetkili kılınmış vekilleri veya kanuni temsilcileri tarafından da yapılabilmesi mümkün.

Yurt dışında sahip olunan varlıklara ilişkin verginin ödenmesi:

15.04.2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar, Türk Lirası cinsinden rayiç bedelleriyle gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine beyan edilebilecek. Vergi dairelerine beyan edilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenmeyecek. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince % 2 oranında tarh edilen vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmek durumunda.

Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanlarla ilgili olarak söz konusu beyannamelerin alınması hususunda ise Maliye Bakanlığı’nca Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü ve İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü yetkili kılındı. Türkiye'de ikametgâhı bulunmayanların yurt dışında bulunan varlıklarına ilişkin olarak bu vergi dairelerine beyanda bulunmaları ve tahakkuk eden vergileri ödemeleri mümkün.

Banka veya aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak varlıkların bildirim değerleri üzerinden % 2 oranında hesapladıkları vergiye ilişkin beyannameyi, aylık olarak vergi sorumlusu sıfatıyla bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine elektronik ortamda gönderecekler. Tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenmek zorunda.

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu:

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına madde kapsamına giren varlıkları, 15.04.2013 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden tasarruf etmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin olarak şirketin varlık barışı imkanlarından yararlanabilmesi mümkün. Bu açıklamalar gerçek kişilerin yurt dışında başkaları adına görünen varlıkları için de geçerli.

Varlıkların bildirim ve beyan değeri:

Yurt dışında bulunan varlıkların, vergi dairelerine beyan edilmesi ile banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde ya da yasal defterlere kaydedilmesinde, bu varlıkların rayiç bedelinin Türk Lirası karşılığı esas alınacak.

Rayiç bedel, söz konusu varlıkların sahiplerince bildirim veya beyan tarihi itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması şart.

Döviz ve döviz cinsinden varlıklarda, T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınarak Türk Lirası karşılığının bildirim ve beyana konu edilmesi gerekiyor.

Bildirilen veya beyan edilen varlıkların yasal defter kayıtlarına intikal ettirilmesi:

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara bildirildiği ya da vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen Türk Lirası karşılığı rayiç bedelleriyle, bildirim ve beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar yasal defterlere kaydedilmek zorunda.

Yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların şirket adına beyan edilmesi durumunda ilgili şirket; gerçek kişiler adına beyan edilmesi halinde ise bu gerçek kişilerin kendileri Kanun’un sağladığı avantajlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirim veya beyana konu edilen varlıkların anılan şirketin yasal kayıtlarına intikal ettirilmesi zorunlu.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, madde uyarınca yasal defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklar. Söz konusu hesap sermayenin cüz'ü addolunacak ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince yukarıda yapılan açıklamalara göre yasal defterlere kaydedilen bu varlıkların, dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınması söz konusu değil.