Yeni bir yıla girerken Türkiye’nin içinde bulunduğu tablo hakkında keşke iyimser olabilseydim.

Keşke gelecek günler için, halkın yüzünü güldürecek haberleri aktarabilseydim.

Keşke karamsar olmasaydım.

Nurettin Nebati beyin Hazine ve Maliye Bakanlığına atanmasından sonra inanın geleceğe yönelik tüm umutlarım kayboldu.

Filmi şöyle 20 yıl geriye saralım isterseniz.

Yüce Türk halkının, yani tüm vatandaşlarımızın dünyanın kalkınmış ülke halkları kadar mutlu ve zengin olmaya hakları var.

Çünkü hiçbir kalkınmış ülke vatandaşlarından geri kalır yanımız yok.

Bir tek eksiğimiz var, o da ülkeyi yönetenlerin çoğunluğunun “defo” lu çıkması.

Son 20 yıl içinde bizleri yönetenleri biraz olsun göz önüne getirmeye çalışın.

İsabetli, iç açıcı, halkın refahı ve ülkenin yararı için karar alan kaç bakan-genel müdür veya yönetici hatırlıyorsunuz?

Hangi ve kaç bakanın bizlere “helal olsun” dedirttiğini anımsıyor sunuz?

Kaç devlet adamının, uluslararası başarılara imza attığı aklınıza geliyor?

Ne yazık ki politika arenası da öyle ve siyasetçilerimiz ise hiç yeterli değil.

Yönetici kadrolar çok zayıf.

Yön gösterici bilim adamlarının sayısı az.

Dünya değil ama Avrupa çapında dahi ekonomistimiz yok.

Varsa da ya siyasete atılmaktan korkuyorlar…

Ya da görünür olmaktan kaçınıyorlar.

1980 askeri darbesinden sonra yasaklı olduğu dönemde, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in söyledikleri hala kulaklarımda:

“Yakında seçime gireceğiz. İyi hazırlanmamız lazım. Ama siyasete girecek insan kaynağımız yok denecek düzeyde. Nedeni ihtilaller. Askeri darbeler siyasete atılmak isteyenlerin önünü kesiyor, kesmek ne insanları adeta biçiyor. Haklı olarak korkuyorlar. Korkan adam da siyasete girmiyor. Tek umudum kaldı, o da üniversiteler”

Rahmetli Demirel, Üniversitelerden bula bula Prof. Dr. Tansu Çiller’i bulabilmişti.

Çiller de, Demirel’in yüzünü hiç ama hiç güldürememişti.

Gelelim günümüze…

Yani yaşadığımız döneme…

Geldiğimiz noktada devamlı ve olur olmaz şeye gülen, “olsa olsa” metodu ile ekonomiyi yönetmeye kalkışan, karşısındaki insanın gözlerinden mutluluk ve mutsuzluk değil, sadece ekonomiyi okuyan bir Hazine ve Maliye Bakanı sayın Nebati var.

Ülkemiz ekonomik açıdan Nebati ile nereye varır bilinmez ama bildiğim tek şey, bakanın oturduğu koltuğun bir bacağının kırık olduğu…

İkinci bacağın kırılması yakındır…

Bu açıdan yeni yıl için temennilerim hiç iç açıcı değil.

Üzgünüm…

Her şey bir yana sağlık dolu bir yıl diliyorum…

Sağlıksız bir yere varılamıyor da…

2022 seçim yılı olur inşallah…