Gelir vergisinde önemli
değişiklikler içeren Yasa Tasarısı 13 Haziran’da Meclis Başkanlığı’na sunuldu.
Gelir Vergisi Kanun Tasarısı üzerindeki
Meclis çalışmalarının Ekim ayı içinde başlaması bekleniyor.
Bir önceki yazımızda ana başlıklar halinde özetlemeye çalıştığımız
tasarıda yer alan düzenlemelere bu yazımızda da devam ediyoruz:
11) Taşınmazların konut olarak kiralanmasından elde edilen gelirin
beyanında uygulanan götürü gider, elde edilen hasılat tutarına göre
sınırlandırılacak. Belli bir hasılat tutarı üzerinde gelir elde edilmesi
halinde ise bu uygulamaya izin verilmeyecek.
Haklar ile taşınmazların konut olarak kullanım dışındaki amaçlarla
kiraya verilmesinden elde edilen hasılat için ise götürü gider uygulamasına son
verilecek. Ancak, bu mükellefler, kiralamaya konu taşınmazlar için yaptıkları
gerçek giderleri gelirlerinden indirebilecekler.
Anılan düzenlemeye göre
mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen kazancın tespitinde hasılattan
gerçek giderlerin indirilmesi esas. Ancak, elde ettikleri gayrimenkul sermaye
iradı münhasıran taşınmazların konut olarak kiraya verilmesinden oluşan ve buna
ilişkin hasılatları vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı
aşmayan mükellefler, diledikleri takdirde gerçek giderlere karşılık olmak üzere
hasılattan istisna tutarını düştükten sonra kalan kısmın %25’ini, ikinci gelir
dilimindeki tutarı aşıp üçüncü gelir dilimindeki ücret dışındaki gelirler için
geçerli olan tutarı aşmayan mükellefler ise aynı şekilde bulunan tutarın
%15’ini götürü gider olarak indirebilecekler.
12) Türkiye’de kalma süresi üç tam yılı aşan iş adamları,
uzmanlar, memurlar, basın ve yayın çalışanları tüm kazançları üzerinden
vergilendirilecek.
Tam mükellefiyet ölçütü, OECD uygulamalarına paralel olarak, oniki
aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, toplam yüzseksenüç gün veya daha fazla
Türkiye’de kalanları kapsayacak şekilde yeniden düzenleniyor.
13) Mülkiyeti işverene ait konutların çalışana mesken olarak
tahsis edilmesi suretiyle uygulanan ücret istisnası, Kamu Konutları
Kanunu’ndaki kira bedelleri emsal alınarak sınırlandırılıyor.
14) Vergi tabanını genişletmeye yönelik olarak, teknolojik
gelişmeler ışığında her türlü elektronik ortam veya alan adlarının
kiralamasından elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı kapsamına
alınıyor.
15) Kurumların, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ortaklık payı
ile ilişkili olmaksızın ödenen kar paylarının ücret olarak tarifeye göre
vergilendirilmesi öngörülüyor.
16) Vergi alacağını güvence altına almaya yönelik olarak Kat
Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulan yönetimler, her türlü iş hanı ve toplu iş
yönetimlerine vergi kesintisi yapma sorumluluğu getiriliyor.
17) İkamet amacıyla kullanılan tek konutun elden çıkarılmasından
doğan kazançlar vergiden istisna ediliyor.
18) Eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis
edilen konutlarda emsal kira bedeli esası uygulamasından vazgeçiliyor. Sahip
olduğu konutu eşinin anne ve babasının ikametine bedelsiz olarak bırakanlar bu
konutlar için emsal kira bedeli üzerinden gelir beyan etmek zorunda
kalmayacaklar.
19) Üçüncü çocuk için vergi indirimi tutarı artırılıyor.
20) Öğrencilere, bakıma muhtaç olanlara ve yaşlılara destek olmak
amacıyla; öğrenci yurtları, bakımevleri ve huzurevlerine ödenen oda ve yatak
ücretlerinin gayrimenkul sermaye iradından indirilmesine olanak sağlanıyor.
21) Engellilere sağlanan vergisel avantajlar artırılarak devam
ettiriliyor. Engelli vatandaşların istihdam imkânlarının artırılması amacıyla
korumalı işyeri indirimi getiriliyor. Bu işyerlerinde istihdam edilen engelli
çalışanlara yapılan ve kazancın tespiti sırasında indirilen ücret ödemeleri
ayrıca beyanname üzerinden de indirilebilecek.
22) Isı yalıtımı ve enerji tasarrufuna yönelik harcamaların, elde
edilen kira gelirinden doğrudan indirilebilmesi imkanı getiriliyor.
23) Tasarıda vergi uygulaması açısından çocuk tabiri, mükellefle
birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan onsekiz yaşını veya tahsilde
olup yirmibeş yaşını doldurmamış olan çocuklar şeklinde tanımlanıyor. Ancak,
maddede çocuk tabiri sosyal gerekçelerle tanımlanmakta, nafaka verilenler,
evlat edinilenler, vesayeti altında bulunmak ve mükellefle birlikte oturmak
şartıyla ana veya babasını kaybetmiş torunlar ya da mükellefin veya eşinin
kardeşleri veya mükellefin veya eşinin kardeşlerinin çocukları da Kanun’un
uygulamasında çocuk olarak kabul ediliyor.
24) Tasarıda, uygulamada sıklıkla karşılaşılan ticari
organizasyonun tanımına yer veriliyor.
Bir faaliyetin ticari muhasebe tutmayı gerektirecek hacim ve önemde
olması, faaliyetin özelliğine göre, sermaye tahsisi, personel istihdamı, reklam
ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini,
işe mahsus makine ve araç tedariki gibi haller ticari organizasyonun varlığına
karine olarak kabul edilecek. Bu sayılan işlemlerin biri veya bir kısmı ya da
tümü, faaliyetin özelliğine göre işin ticari organizasyon kapsamında olup
olmadığının tespitinde dikkate alınacak.
25) Tasarının 70.
maddesinde yıllık gelir vergisi beyannamesinin verileceği dönem yeniden
düzenleniyor. Buna göre yıllık beyanname, gerçek kişiler tarafından takvim
yılını izleyen yılın Şubat ayının başından yirminci günü akşamına kadar;
kurumlar tarafından ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın
başından yirminci günü akşamına kadar tarha yetkili vergi dairesine verilecek
veya taahhütlü olarak posta ile gönderilecektir.
Mevcut yasal düzenlemede
olduğu gibi takvim yılı içinde Türkiye’yi terk edenlerin beyannameleri terke
tekaddüm eden onbeş gün içinde; ölüm halinde ise ölüm tarihinden itibaren dört
ay içinde verilecektir.
26) Gerçek usulde
vergilendirilen ve işletme büyüklüğü ölçülerini en az %50 oranında aşan çiftçi
ve çiftçi sayılanların yanında bilfiil zirai faaliyette çalışan işçilerin
ücretlerinin asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi,
verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek
suretiyle terkin edilecek. Bu istisna tutarını, istatistikî bölge birimleri
sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik
gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle iller, ürün veya ürün havzaları
itibarıyla sıfıra kadar indirmeye ve asgari ücretin iki katına kadar artırmaya
Bakanlar Kurulu yetkili kılınıyor.