1915 yılı gelene kadar 180’den fazla isyan, ihanet ve cinayet suçu işlemişler

Durum bu.

Tam bu esnada devlet öz vatandaşı olmaktan öte,  Müslüman tebaasından yüz kat daha rahat ve huzur içinde yaşayan, Ermeni haklına diyor ki;

*

Sömürgeci Avrupalı kafası ile asırlardan beri Avrupa, bütün savaşlarında sömürge ve azınlık halkını öne sürer, daima ön cephede onlar ölür ve kendi halkı cephe gerisindedir ve sağ kalır. Fakat biz Osmanlı Devleti olarak, bu güne kadar hiçbir savaşımızda gayrimüslim tebaamızı kullanmadık. Çünkü biz bir yerleri işgal için değil, İslam davası için savaş yaptık. 

Sizler ki Osmanlı Devletinde tam tekmil birinci sınıf vatandaş olduğunuz halde sizleri Müslim- gayrimüslim savaşına sokmadık. Çünkü sizler Hıristiyansınız, size kendi din kardeşlerinizi öldürtmek bizim dinimizde kul hakkına girer.

Ancak!

“Ülke elden gidiyor, bıçak kemiğe dayandı. Cepheye gönderecek erkek nüfusum kalmadı. Ülke sömürgeci (emperyalist) devletlerin saldırısına uğramakta.  Bin yıldır bu topraklarda beraber yaşıyoruz. O halde bu toprakları, bu vatanı birlikte savunalım”  diyerek, Ermenileri askere aldı.

…, ….,

Peki, bu ağır şartlarda, 1914’te Ermeniler ne yaptı?

BİR:

1877’den beri Ruslarla işbirliği yaparak, Doğu Anadolu’da ve Kafkaslarda yaptıkları Türk kırımı ve kıyımlarını burada anlatmıyorum.

İKİ:

1914 yılına gelene kadar, devlete karşı yatıkları 180 isyan, ihanet ve cinayetleri de yazmıyorum.

ÜÇ:

1914 Birinci Dünya Harbi çıkmış, sadece burayı anlatalım.

Doğudan, batıdan, güneyden ve kuzeyden büyük devletler saldırıya geçmiş. 3.000.000 vatan evladı 36 cephede savaşıyor. Ermeni askerlere şiddetle ihtiyaç var.

Vatanı birlikte savunalım diye askere alıp eline silah verdiğimiz Ermeni kardeşlerimiz, tebaa-i sadıka olan Ermeni dostlarımız, pek çoğu büyükelçi, paşa, hazine bakanı ve dış işleri bakanı olan Ermeni zevat, Rus ve Fransızlarla çalışmaya başlamış  (1)

Ülkeyi ve bölgeyi çok iyi bilen Ermenilerin istihbarat desteği ve öncü birlik hizmeti yapması sayesinde Rus ve Fransız ordusu Doğu Anadolu’yu süratle işgal ede ede (yani öldüre, öldüre) ilerliyorlar.

*

Ülke tamamen yok olmanın eşiğinde iken;

-a-Rus ve Fransız ordusuna katılarak Türk halkını öldüren Ermenilere;

-b-Araziyi iyi bildikleri için Türk askerlerini pusuya düşürüp imha eden Ermenilere,

-c-Çok ciddi silâhlı çete birlikleri oluşturup Türk ve Kürt köylerini basarak erkeksiz ve korumasız Müslümanları tamamen imha eden Ermenilere;

-d-Çocuk ve yaşlılardan başka erkek kalmayan Müslüman köylerinde, Müslüman ahaliye şu, şu, şu ve bu, bu bu vahşet ve ahlâksızlıkları yapan Ermenilere;

*

Almanlar veya İngilizler kendi ülkelerinde olsaydı;

İşgalci düşman ordusuna katılarak, Alman ve İngiliz askerlerini pusuya düşürüp öldüren, azınlıklara ne ceza verirdi?

Meselâ daha emniyetli başka bölgeye tehcir eder miydi?

Üstelik cephede savaşacak asker bulamazken, asker korumasında tehcir yapar mıydı?

Ermenileri iyi korumadı diye pek çok kendi subay ve memurunu idam dâhil en ağır cezalar ile cezalandırır mıydı?

*

Demek ki:

Osmanlı Devletinin yaptığı tehcir yani başka bölgeye nakil işlemi, Ermenilere ceza değil bir mükâfattır.

*

Tehciri soykırım veya büyük trajedi diye anarak timsah gözyaşı dökenleri bilmem ama Türk milletine mensup olan bir tek kişi dahi,  evet tekrar ediyorum bir tek kişi dahi 24 Nisan denen zırva tarihte Ermenilere taziyede bulunamaz.

Taziye korkunçtan daha beter, vahşetten bin kat beter, Ermeni zulmü yaşamış Türk Milletine yapılmalıdır.

(NOT: İhanet etmeyen devletine bağlı samimi ve vatansever Ermeniler vardı ve onları saygı ile anıyoruz.)