Okullar geçen hafta açıldı.
Kimi çocuklar, sırtında kendi ağırlığında çanta, yalpalayarak yürüyor. Kimileri annelerinin elinden tutmuş güvenle atıyorlar adımlarını. Kimileri var ki usta er gibi sağlam atıyor adımlarını.
Yaşamın yol haritasındaki kilometre taşları üzerinde yazılı mesleklere doğru yürüyorlar, nefes nefese. Gel teskere gel der gibiler. Yaşlılar koltuklarında hastalar yataklarında doğrularak hayır dualarını yapıyorlar çocukların, torunların ardından. Allah zihin açıklığı versin, yolunuz açık olsun, Allah kem gözlerden korusun, dökülüyor yaşlı gözlerin ıslattığı titrek dudaklarından.
Onlar biliyordu özgürlük ve bağımsızlık için kazanılan cihan savaşında çekilen acıyı. Onlar biliyordu yeni Türkiye Cumhuriyetini geleceğe taşıyacakların bu gençler olduğunu. Onlara verilmişti bu görev, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal tarafından.
Onlar biliyordu, Türkiye Cumhuriyetinin imarında, yeni Cumhuriyet rejiminde, ülkenin imarında, ulusun bilgilendirilmesinde eğitim öğretimin önemini.
Onlar biliyordu, gelecek kuşakların bağımsızlığımızı koruyacağını. Cumhuriyeti koruyup yücelteceklerini.
Eğitim, halkı cehaletten kurtarmalıydı. Öğrenci ve öğretmenler ülke insanını ortaçağ karanlığına sürükleyecek kuzu postuna bürünmüş kurtları ayırt etmesini bilmeliydi. Yaşanan son olaylarda sözde bizim gibi hareket ediyor diye, yüreğimizin konuğu ettiğimiz, ağzı dualı dediklerimiz yıllarca damarımızdaki kanı emiyormuş da haberimiz olmamış. Bu nasıl bir gaflettir, anlamak mümkün değil!
Bir acı deney yaşadık. Ne olur ana-babalar, veliler, öğretmen ve yöneticilerimiz yoğurdu üfleyerek içmeyelim!
2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı her tür olumsuzluktan uzak bir yılın başlangıcı olsun. Başarılar…
Her gününüz güzel olsun.