Sonuç % 51.4 "Evet", % 48.6 "Hayır" oldu ama günlerdir tartışılan ve şaibe koktuğu söylenen bir referandum yaşandı.

"Evet" cephesinde:

-Eşit koşullarda olmayan bir seçim çalışması...

-Devlet olanaklarının da gözle görülür ölçüde kullanılması...

-Ve sonuçta kıl payı da olsa "Evet"in kazanmış olması...

Yani böyle bir referandum süreci yaşandı.

-Ama kıl payı kabul edilmiş olsa da iktidar sarsıldı; 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığının garanti olmadığı görüldü.

-İşte bu nedenle "Hayır" cephesinde, % 48.6'lık oluşum çarçur edilmemelidir.

***

"Hayır" cephesinde:

Alevi, Sünni, Kürt, Türk, sağcı, solcu, ülkücü, milliyetçi, sosyalist, feminist, başı açık, başı kapalı... Her kesimden insan el ele bir mücadele yürüttü.

-AKP ile cemaatin kavgası "Hayır"a yansıdı.

-MHP'deki iktidar kavgası "Hayır"a yansıdı.

-AKP içindeki hoşnutsuzluk "Hayır"a yansıdı.

İşte bu nedenle % 48,6'lık "Hayır", bir demokrasi cephesine evrilmelidir.

-Ama sanılmasın ki MHP'de "Hayır" verenlerin tümü başkanlık sistemine karşıdır.

-Ve sanılmasın ki AKP ile kavgalı cemaat başkanlık sistemine karşıdır.

-Ve de sanılmasın ki SP başkanlık sistemine karşıdır.

Buradaki itiraz sisteme değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve uyguladığı politikaya itirazdır.

Yani bu nedenle,   % 48,6'lık "Hayır"ı iyi değerlendirmek gerekir. Çünkü yeni bir referandum olsa bu "Hayır"lar kalıcı da olmayabilir.

***

Önemli bir görüntü ise:

-Umudun; Batı'dan gelecek baskıya, Batı'dan gelecek sese bağlanır gibi olmasıdır.

-Oysaki kısa adı AGİT olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın raporunda, referandumun hukuksuz gibi bulunur oluşu samimi değildir.

Çünkü Batı, Türkiye'de parlamenter sistemi hiç benimsememiş, tüm darbeleri açık açık desteklemiştir.

Ama bugün "Hayır" cephesinin, elindeki belgelerle yargı yoluna başvurması bir haktır.

Tüm buna karşın yargı yolundan istenen bir sonuç alınamaz ise:

Elbette, kurucu iradenin inşa ettiği ve 94 yıldır yaşanılan bir sistemin, kıl payı elinden alınır oluşu toplum vicdanında kabul görmeyecek, içine sinmeyecektir.

Ancak kıl payı da olsa başkanlık sistemi yasal olarak kabul edilmiş ve de siyaset ve siyasi mevzilenmeler başkanlık sistemine göre dizayn edilmiş olacaktır.

***

Ve bugün:

-Ekonominin patinaj yaptığı...

-Kürt sorununun tıkandığı...

-Hukuk ilkelerinin yıprandığı...

-Basın özgürlüğünün daraldığı...

-Uluslararası bütün aktörlerle ve komşularla mesafenin açıldığı...

Ve genelde iç düşman üreten ve hamasete dayalı ayrıştırıcı bir dilin, siyaset dili olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ve de bu ülke, bizim ülkemiz.

İşte bu nedenlerle "Hayır" cephesi, referandumda aldığı iyi sonucu tüketmemelidir.

***

Ve bugün görünen tehlike:

-İtirazın sokak hareketine dönüştürülür olmasının, Türkiye üzerinde projesi olan operasyonel güçlere yarayacak olmasıdır.

-Ve itirazın, inancını küresel gücün hizmetine sunmuş bir cemaatin kulvarına itilebilecek olmasıdır.

İşte bu nedenlerle 16 Nisan'da sandıktan çıkan % 48,6'lık "Hayır"ı iyi değerlendirmek ve demokrasi cephesinde siyasal bir havuza dönüştürmek gerekir.

Ve de 2019 yılına şimdiden hazırlanmak gerekir.

Çünkü bir kez daha yakalanmaz ve de yakalanamaz böyle bir oluşum...