Defterdar Bey açıkladı:
Çorum’da gelirlerin giderleri karşılama oranı yüzde 55…Yani, 2012 yılında 478
milyon lira vergi tahsil edilmiş, buna karşılık 864 milyon lira harcama
yapılmış.
Bu, iktidar mensubu
siyasetçiler tarafından, yıllardır Çorum’un başına kakılan bir olgu:
“Devlete verdiğinizden
çok daha fazlasını alıyorsunuz, daha ne istiyorsunuz?”
Biz de “gerçek bu değil”
diye anlatmaya çalışıp duruyoruz.
Nihayet Vali Bey gerçeği
çok açık biçimde ifade etti:
“İstanbul verginin %
50’sini karşılıyor, ama İstanbul’u besleyen de Anadolu.”
Sayın Başköy oran da
verdi: “Çorum’un verdiği vergi, bilinenin yüzde 40 daha fazlası.”
Yıllardır söylemeye
çalıştığımız bu “doğru”nun resmi bir ağızdan ifadesi bizim de içimizi
rahatlattı.
O yüzden, Vali Sabri
Başköy’e bir teşekkür borcumuz var.
“Çorum, altyapı
yatırımları ve sanayileşmenin teşviki anlamında, devletten hak ettiği desteği
alamıyor” dediğimizde, karşımıza bu rakamlar çıkarılıyordu.
Biz de, Vali Bey’in
altını çizdiği gerçek de bir yana, “Çorum’dan fazla yatırım ve destek alan şu,
şu, şu iller, harcadığından fazla mı vergi veriyor sanki?” sorusuna yanıt
almaya çalışıyorduk.
Okurlarımız bilirler;
“yerden göğe” haklı olmasak bu kadar ısrarcı olmayız.
Haklıyız, haklılığımızı
anlatamıyoruz.
Aslında anlıyorlar da,
ellerinden bir şey gelmediği için “anlamamış”a yatıyorlar.
Biz bunu biliyoruz, ama
istiyoruz ki; yerel basının kamuoyu oluşturmasından rahatsız olmasınlar,
tersine bundan yararlansınlar, kamuoyu baskısını da arkalarına alarak Ankara’da
Çorum adına “hak edilenleri” koparmaya çalışsınlar.
Bıkmadan usanmadan
tekrarlamaya devam edeceğiz:
Özveriyle,
dişiyle-tırnağıyla Anadolu bozkırında sanayileşme hamlesini başlatan Çorum
insanının önü neden kesildi?
Çorum’un sanayileşmesi,
kalkınması, büyümesi neden duraksadı?
Kayseri, Gaziantep,
Denizli gibi sanayi kentleri ile Çorum arasındaki mesafe neden “kapatılamaz”
ölçülere ulaştı?
Kim, ne istiyor
Çorum’dan?
Çorum Organize Sanayi
Bölgesi, neden yeni yatırımlarla büyüyemiyor, tersine günden güne terk edilmiş
Teksas kasabalarına dönüyor?
Yoksa, her şey iyi
gidiyor da biz mi farkında değiliz?
Eğer öyle ise, birileri
çıkıp bizi ikna etsin.
Ki, gözlüğümüzü
değiştirelim.
Mehmet YOLYAPAR