2018’in Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Troya Yılı” olarak kutlanmasından yola çıkarak, 2019’un da “Hattuşa Yılı” ilan edilmesini ve 2019’un çeşitli etkinliklerle dolu dolu yaşanmasını önermiştik.

Aylardır, yeri geldikçe de bu beklentimizi hatırlatıyoruz.

Kaldı ki, önerimiz gazetemizin sayfalarında da kalmamış, Kent Konseyi kararına dayalı olarak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Bakanlığa da iletilmişti.

Yılın sonuna geldik, olumlu-olumsuz herhangi bir cevap alabilmiş değiliz.

*

Gazetemiz, bir yandan Çorum ekonomisine katkı sağlamaya yönelik önerilerini, uyarılarını, kamuoyu oluşturma çabalarını sürdürürken, Çorum’un sosyal ve kültürel hayatını canlandırabilme adına da sürekli fikir veya proje üretmeye çalışıyor.

Çorum’un plaka numarasını da dikkate alacak olursak, 2019 çok özel bir yıl. Zaten Çorumlular, kendilerini 19’la özdeşleştirirler, 19’u simge olarak kullanırlar.

2019’u “özel bir yıl” haline getirme isteğimizde, bu yüzden son derece haklıyız. Çorum, 19’lu bir yılı, bir daha 2119’da görebilecek. Yüz yılda bir gelen bu simge rakam, neden önemsenmesin? Neden içi doldurulmasın?

Ama, istek ve önerilerinizin Ankara’da takipçisi olmazsa, sonuç almanız son derece güç. Neredeyse imkânsız.

2019’la ilgili yine de bir “mucize” bekliyoruz.

Umudumuzu korumak istiyoruz.

*

Vakıf 19 Başkanı Alper Bilan’ın “Dünya Hitit Günü” önerisi de kesinlikle dikkate değer bir öneri.

Bilan, Çorum eski Valisi Mustafa Yıldırım’la birlikte Türk-Japon Vakfı Başkanı, eski Bakan Prof.Dr. Cafer Tayyar Sadıklar’ı ziyaret ederek “Dünya Hitit Günü” ile ilgili işbirliği önermiş.

Umarız bu proje bari hayata geçirilir ve 15 Nisan, “Dünya Hitit Günü” olarak özel gün ve haftalar takviminde yerini alır.

2019 “Hattuşa Yılı” ilan edilir, 15 Nisan da “Dünya Hitit Günü” olarak tescil edilirse, bu konuda duyarlı Çorumluların keyfine değmeyin gitsin…

Sahip olduğumuz Hitit uygarlığının ve insanlık tarihinin ilk yazılı barış antlaşması ve kadın-erkek eşitliğinin ilk tarihsel belgesi Kadeş’in değerini idrak edenleri kastediyoruz elbette.

*

“Uygarlık başkenti” unvanı, her kente nasip olmayacak bir ayrıcalık.

“Barış kenti” unvanını bu kadar hak ediyor olmak da…

Bugün önemsemeyenler de bir gün bu değerlerin ne anlama geldiğini fark edecekler…

İstiyoruz ki, fazla geç kalınmadan Çorum bu değerlerden yararlanmaya başlasın.

Ekonomisini, sosyal ve kültürel hayatını “uygarlık dopingi” ile şaha kaldırsın.