İnsanlığın doğuşundan bugüne geçen süreci ve gelişimi göz önüne alırsak, uygarlığın insan için olduğu, yaratıcısının da insan olduğu anlaşılır. Bir dönem sadece, yontma, delme, koparma, toplama gibi sadece ellerini kullanan insan, bugün kendi yarattığı bilimsel ve teknolojik aletlerle adeta yarış halindedir. Sadece kol gücünü kullanan insanın, robot çağına gelişi ile mağara devrinden modern yaşam biçimine geliş bir uygarlık ölçüsü ve gelişmişliktir.

Teknolojiyi yaratan insan, sonra da onunla yarışır durumdadır. Dünyanın bir numaralı satranç oyuncusu Garry Kasparov, İnsan Makinaya Karşı adı verilen özel karşılaşmada makinayı yeniyor. Bir yapay zeka ile yarışıyor. Bilimsel ve teknolojik gelişme öylesine ilerledi ki internetle evrende uzaklık mefhumu ortadan kalktı. Sesle, ışıkla, kuşların kanadından haberleşmeyi geçen insanlık telgraf ve telefondan sonra internet çağına ulaştı. Bilim adamları, atomdan küçük partiküllerin ışık hızını aştığını açıklıyor. Partiküllerin ışık hızını aşabilmesi, temel fizik yasalarına tamamen ters bir olgu olmasına rağmen, deneylerin sonucu bağımsız bilim kuruluşlarınca doğrulanırsa, Albert Einstein'ın "Hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı hareket edemeyeceği" tezini temel alan "İzafiyet Teorisi"nin bazı kısımlarının çürütülmesi anlamına geleceği, evrendeki fiziksel düzenin nasıl işlediğine dair ortaya konmuş olan yasalar, tamamen altüst olabileceği üzerinde duruyor bilim adamları.

Günümüzde gelişmiş ülkeler artık Endüstri 4.0’ı tartışıyor. Endüstri 4.0 günümüzdeki sanayideki devrim anlamına gelir. Endüstri 1.0’la su ve buhar gücünü kullanan insanlık, çalışan mekanik sistemlerden yararlanıyordu. Endüstri 2.0 ile ise elektrik enerjisini kullanmaya başladı. Seri üretim devrine geçildi. Günümüzde kullanılan ise Endüstri 3.0 ile elektronik ve bilişim sistem ve teknolojilerini entegre olarak kullanıyoruz. Fakat yetmiyor ileri ve uygar ülkeler gibi biz de eğitimde sanayide hayatın pek çok alnında artık endüstri 4.0’ı kullanmak ve tartışmak zorundayız. Çağdaş uygarlığı yakalayabilmek için günümüzün acil gereksinimi diyebiliriz. Endüstri 4.0 ise internete bağlı her nesnenin üretim alnında daha fazla kullanılması anlamına gelmektedir. İnterneti üretimde kullanmak, iş geliştirme, sanayi üretimini artırmadan, insan kaynaklarına, sayısız yeniliği beraberinde getirecektir. Bilim adamları Endüstri 4.0’da başarının sırrını ise, eleştirel düşünce, yaratıcılık, insan yönetimi, karmaşık problemleri çözme, insan ilişkisi, duygusal zeka, hizmet verme eğilimi, yargı ve karar verme, zihinsel esneklik ve müzakere etme yeteneği gibi olgularda görüyor.

20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden, İngiliz matematikçi Alfred North Whitehead’e göre; ‘’İnsan olarak insana ve insan haklarına saygı, kendini gerçekleştire-bilme anlamında özgürlük, bireyi ve toplumu dönüştürme gücü olan bilgelik’’ gibi olgularla uygarlığı doğuracak şartların oluşması, sonra da uygarlaşmanın, olağanlaşacağı koşullar üzerinde durmaktadırlar.

Uygarlık insan içindir, yaratıcısı da insandır. Ortak akıl kullanılarak adil eşit tüm insanlığın yararlanması sağlanırsa gelişir ve güçlenir. Fakat Nietzsche’nin, “Uygarlık tarafından yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz!” sözünü de daima aklımızın bir köşesinde tutmak zorundayız.