Bir okuyucum iş yerime gelerek beni uyardı. Söylediklerinde tamamen haklıydı çünkü aynı şeyler beni ve birçok hemşerimizi de rahatsız ediyordu.

1-)  Büyük Park’ın (Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Parkı. Şimdi de Yunus Emre Parkı oldu.) önünde iki üç yerde çekirdek satanlar var. Parkın da korumaları var. Ama korumalar da sanki dinlenmeye gelmiş misafir. Yer gök ayçiçeği çekirdeği dolu. Satıcı sattığı çekirdeği külah yapıp ona koyuyor. Korumalar bir de boş külah vermesi için satıcıyı ikaz etmeliler. Kabuğu buna koyunuz artık ceza yazılıyor dense % 70-80 azalır bu çirkin görüntüler.

Adam yürüyüş yapıyor, güya kalori harcıyor, bir taraftan da çekirdek çitliyor. Ne kadar bilgisizlik, ne kadar ayıp. Üstelik çekirdeğin kabuğunu da özel yola tükürüyor. Bizim derdimiz kimseyi hor görmek değil bu eksikleri ortadan kaldırmak.

Ve yine parktaki lalelerden bir iki tanesini 20’li yaşlarında biri söküyor, yanında da birisi var herhalde babası, o da sökülen laleleri siyah poşete koyuyor.  Ben inanıyorum ki bu adamlar aynı yolda 50 lira bulsa sahibini ararlar. İşte bu görgü eksikliği değil eğitim eksikliği.

2-) Atatürk Lisesinden Halkbank’a kadar olan bölümde caddenin ortasındaki çimli yerlere epey uğraştıktan sonra ben zincir çektirdim. Belli yerlerden de yaya geçişi verildi. Tenkitler oldu, takdirler oldu ama çimler de çim oldu. Görünüşü hoş oldu. Belki zincirler çok estetik değildi ama mesela onun yerine bir sıra kırmızı bir sıra beyaz 1 cm çapında bir ip çekilebilirdi.

Nitekim caddedeki zincirler kaldırıldı. Arkasından bir alkış, yol zincirden kurtuldu.  Kurtuldu da ÇİMLER ÖLDÜ, ÖLDÜRÜLDÜ. Şimdi oralar çamur deryası. Vatandaş da istediği yerden ve adım başı yola atlıyor, trafik aksıyor, kazalar oluyor.  Uyarı yapılmalı. Önce tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.  (Para cezasıdır)

3- ) Genlerle Oynama ve Hormon Yükleme: Bilindik hikâyedir, hanım kurutmak ve kavanozda salamura yapmak için sivri biber ve patlıcan almış. Kızına misafirliğe gitmiş ve 2 gün orada kalmış. İki gün sonra eve gelip dolabı açınca ne görsün 20-30 cm biberler ve 40-50 cm lik patlıcanlar kadıncağız oracıkta düşüp bayılmış. O sebzeleri ilk gün pişirip yiyen insanlar dünyanın zehrini aldı. Sonra da niye kanser bu kadar çoğaldı diyoruz.

Bu genlerle oynama meselesine köpeklerden bir örnek vereceğim bu günlerde köpekler pek bir revaçta. Akıl almaz talimler yaptırıyor uzmanları. Bir bakıyorsunuz 10-20 cm boyunda 250-300 gram minnacık köpekler. Bir bakıyorsunuz ilkokul son sınıftaki çocuktan daha büyük, yüksek 80-100 kiloya varan köpekler. İnsan genleriyle oynama çok daha tehlikeli, yakında ne insana ne de maymuna benzeyen yaratıklar ortaya çıkarsa şaşmayalım,görüp bayılmayalım.

BAHAR VE KENELER

Baharla birlikte keneler de yeniden ortaya çıktılar. Öldürücü virüs taşıyan keneler tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bulaştırılan bir vatandaşımız daha vefat etti. Tabii ilk iş vatandaşlarımıza düşüyor. Bütün vatandaşımız yetkililer tarafından söylenen tedbirlere öncelikli olarak uymalıdırlar. Ama bundan da daha mühimi doktorlarımızın, sağlık kurumlarımızın yeterli bilgi ve donanıma sahip olmaları ve bu işe ciddi olarak sarılmalarıdır.

Bahar aylarının gelmesiyle yine ölümler başladı. Peki, hastanelerimizde tedaviler için gerekli ilaç vs. önlemler yeteri kadar alınmış mıydı, yoksa daha erken diye mi düşünülmüştü? Gazetelerde gereken her türlü müdahaleye rağmen hayatını kaybetti diye yazıyordu.  Biz de doktorlarımıza inanıyor ve güveniyoruz.

Ama bu durum çok ciddidir ve herkes üzerine düşenleri tamamıyla yapmalıdır. Gereken tedbirler de bir an önce alınmalıdır. Tabii gerekenler bir hakkıyla yapıldıktan sonra da yine vefat eden insanlarımız olacaktır. Vefat eden insanlarımıza rahmet, yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.

*        *        *

Birkaç gün önce Sayın Ahmet Akdağ ve yine bir okuyucum telefon açtılar. Ahmet- Kamile Akdağ Yaşam Evine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin tarafından neredeyse 1 ay önce muhteşem bir açılış yapıldı. Hemen hizmet vereceği şeklinde bir kanı oluşmuştu halkımızda.

Sayın Akdağ ve vatandaşımız, neden hala çalışır hale gelmedi diye soruyorlar.

Burada yatma şartları nelerdir, Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüz ve mahalli gazetelerimiz bu konuda halkı aydınlatırlarsa seviniriz.

Saygı ve sevgilerimle.