Evlat bu gün yine açız diyordu peder
Sular durulmadı, ne çare kader!
Sabah saatlerinde insanlar biran önce işyerlerine ulaşabilmek için koşturur. Sokaklarda servis bekleyen işçiler, otobüs duraklarında kuyrukta bekleyen insanlar aynı sıkıntıyı paylaşır. Büyük şehirlerde trafik kilitlenir; toplu taşıma araçlarında yer bulabilmek için gösterilen çabalar sözlü tartışmaya dönüşür.

Genelde resmi-özel tüm işyerlerinde çalışma saat sekizde başlar. Bazı kurumlarda en geç saat dokuzda insanlar çalışmaya başlar.
Bu saatlerde kendi işyerini, diğer adıyla kendi dükkânını kapatıp giden olur mu?
Olabilmesi için o işyerinde sadece geceleri çalışılıyor olması gerekir. Çalışanlar, gündüz saatlerinde dinlenmek için evlerine gitmiştir. Başka nedenler insanın aklına gelmez.
“Görmesem inanmazdım” sözünü hemen hemen herkes duymuştur; aynı sözleri kendisi söylemiştir. Fotograf derneklerinin ilgisini çekmeyen, amatör fotografçıların, fotograf çekimi için gelmedikleri Sungurlu sokaklarında dolaşıyorum. İlgimi çeken konuları fotograflıyordum. Önceden bir kalaycı ustası ile tanışmıştım. Ara sokaklarda dolaşırken kalay yapan başka bir ustayı gördüm.
Yok olan bir mesleğin son ustalarından birini daha görmem beni sevindirdi. Kendisinden izin alıp fotograf çekmeye başladım. Sohbet sırasında birazdan işlerinin biteceğini söyledi. Perşembe günleri Sungurlu’da kurulan sebze pazarına yakın köylerden gelenler çok olur. Ayhan Çadımoğlu ustanın anlattıklarına göre işlerinin en yoğun olması gereken gün, bu gündü. Biraz daha geç kalsaydım, ustamız dükkânı kapatıp gidecekti. Kalaylanacak birkaç parça kap vardı.
Yapacak işleri kalmadığı için saat sekizde işyerini kapatıp gitti. Gidip inşaatta amele olarak çalışacağını söyledi.
Anlattıklarına göre yedi yaşında babasının yanında çırak olarak işe başlamış. O günden bu güne tam kırk yıl geçmiş. Yaz aylarında kalaylanacak kap bulabilirse haftada bir gün birkaç saatliğine çalışabiliyormuş. Baba mesleğinden kıt kanaat geçimini sağlamış olsa başkasının yapacağı işlerde çalışmayacak. Teşvik amaçlı destek olmadığı sürece bu mesleğin ayakta duramayacağını belirtti.
Kalaylanmış bakır kaplarda yapılan yemeğin tadının daha güzel olduğunu söyledi. Sungurlu’daki bakırcıların, kalaycıların bir şekilde Çorum’da bu meslekte çalışanlara da destek olduğunu anlattı. Bir süre daha eski ustaların çabaları ile bu meslek varlığını sürdürecek.
Bir süre sonra son ustalar da mesleğini bırakacak. Bakır kapları kullanmak isteyenler Anadolu’yu dolaşıp bakırcı kalaycı arayacak!