Dünkü yazımın sonunu “Bu ülkede darbelerin, müdahalelerin ve de tüm toplumsal katliamların özellikle bir sorgulanması gerekirdi, ama sorgulanmadı” diye bağlamıştım.

Evet, “Ne 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın, 27 Nisan Bildirisi’nin ve de ne 15 Temmuz darbe kalkışmasının” bir sorgulanması yapılmadı.

Evet, “Ne Maraş, Çorum, Sivas, Başbağlar ve de ne Gar katliamlarının” bir sorgulanması yapılmadı.

Yani bu darbelerin, bu müdahalelerin, bu katliamların arkasındaki irade yerli mi, yabancı mı bir kez olsun sorgulanmadı.

Üstelik neden sorgulanmadığı ise hiç sorgulanmadı.

Özellikle siyasi bir denge unsuru olan, iktidar alternatifi olması nedeniyle de büyük bir sorumluluğu olan muhalefetin, meclis oylamalarında gösterdiği sorumsuzluğun da bir sorgulanması gerekirdi, ama sorgulanmadı.

Getirilen yasalara itiraz edildi, tehlikeli denildi, ama meclise girip yeterli ret oyu verilmedi.

İşte aşağıda örnekler…

* * *

6278 No'lu Mit Yasası:

Yani AKP-cemaat gerginliğinin ilk kavgası...

Konu, savcıların MİT müsteşarını ifadeye çağırması ve bazı MİT mensupları hakkında yakalama kararı verilmesi ile gündeme düşmüştü.

Acil olarak bir yasa hazırlandı. Meclise sunuldu.

Ama muhalefet büyük bir tepki gösterdi.

“Kişiyi yargıdan kaçırmak” denildi.

“Asıl amaç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kurtarmak” denildi.

Sonuçta getirilen yasa 17 Şubat 2012 günü kabul edildi. Toplam 223 muhalefet milletvekilinden yalnız 63 ret oyu verildi.

* * *

6287 No'lu 4+4+4 Eğitim Yasası:

Yani Eğitim Sistemini sarsan bir yasa…

Çok gergin bir ortamda 4 gün tartışıldı, 30 Mart 2012 günü yasalaştı.

meclis içinde ve özellikle meclis dışında çok yoğun bir karşı koyuş olmuştu.

Tüm eğitim sendikaları, tüm sivil toplum örgütleri, demokratik tüm kurumlar ve tüm muhalefet büyük bir tepki göstermiş, sakıncalı görülmüştü.

Ama muhalefetin 223 milletvekilinden yalnız 91 ret oyu verildi.

* * *

6518 No'lu İnternet Yasası:

Muhalefetin özellikle itiraz ettiği bir yasa...

Çok tartışılan bir yasa olmuştu.

“Sosyal medya susturulacak” denildi.

“Sosyal muhalefet bastırılacak” denildi.

“Haberleşme ve iletişim özgürlüğü yok edilecek” denildi.

Ama 6 Şubat 2014 günü kabul edilen bu yasaya, 229 muhalefet milletvekilinden yalnız 21 kişi ret oyu vermişti.

* * *

6524 No'lu HSYK Yasası:

Yani Türk hukuk sistemini sarsan bir yasal düzenleme...

Özellikle AKP-Cemaat kavgasıyla gündeme oturan, muhalefet tarafından çok ağır bir dille eleştirilen bu yasa, 15 Şubat 2014 günü 210 oyla kabul edildi.

Muhalefetin toplam 229 milletvekili vardı, ama yalnız 28 “ret” oyu verildi.

Oysaki:

Kılıçdaroğlu, “Kuvvetler ayrılığı ilkesine” aykırı demişti.

Bahçeli, “Hakim ve savcılar hükümetin emrine sokulmak istenmekte” demişti.

Demirtaş, “Yargıyı, Adalet Bakanı'na bağlamak için kurgulanmış bir tasarıdır” demişti.

Demişlerdi ama 229 muhalefet milletvekilinin 201'i oylamaya bile girmemişti.

* * *

7242 No’lu Af Yasası: Yani yeni bir infaz düzenlemesi…

Orijinal adı: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun…

Bu yasa toplumda hem büyük bir beklenti hem de büyük bir tartışma konusu olmuştu. Ve de muhalefet, özellikle ayrımcılık yapan birçok maddesinin karşısında durmuştu.

Ama 14 Nisan 2020 günü mecliste kabul edilen bu yasaya, muhalefetin toplam 298 milletvekilinden yalnız 48 ret oyu verildi.

* * *

Evet, Atatürk bizden “sorumluluk duyan, soran, sorgulayan ve okuyan bir nesil” istemişti.

Galiba bu görevi yerine getiremedik. İki günlük yazımda işte bu durumu, çok somut örneklerle anlatmaya çalıştım. Ama anlatabildi mi, bilemiyorum…