Günlerdir, aylardır ilk kez 10 Kasım akşamı televizyon haberlerinde bizi çok mutlu eden görüntüler izledik.
Atatürk’ümüzün 76. ölüm yıldönümü anma programlarını veren bazı televizyon kanallarının, akşam haberleri, artık sık sık ihtiyaç duyduğumuz umut ışığı oldu bizlere.
12 senedir, adım adım Cumhuriyetimizi yok etmeye, Atatürk’ ümüzün adını unutturmaya çalışanlara tam anlamı ile bir tokattı bu anma programları.
Gerçekten, saat 9’u 5 geçe çalan sirenlerle ( giderek bu sirenleri kaldırmayı da düşünüyorlardır herhalde) , 7’den 70’e her kesimden, törenlerdeki vatandaşlardan, sokaktaki vatandaşa, inşaatların tepesindeki işçiden, yeraltındaki maden işçilerine , öğrencisinden yaşlısına , halkının, 76 yıl sonra bile, ATA’larına saygı duruşunda bulunurken, aralarında gözyaşlarını tutamayanların oluşu ,onların bu sevgisi, saygısı , bazı nankör kitlelere, sessiz birer tokat değil midir?..
O saatlerde İstanbul’da Kadıköy sahilinde oluşturulan, 14 km.’lik bayraklı insan zinciri, yine Beşiktaş Dolmabahçe Sarayı arasında oluşturulan insan zinciri, bu bitmeyen ve bitmeyecek sevginin kanıtı değil midir?
Herhalde biraz daha anlamışlardır, bu sevgiyi kolay kolay yok edemeyeceklerini, kerhen durdukları Ata’mızın huzurunda.
Törenler sırasında, Anıtkabir’in üstündeki gökyüzüne kalp çizen jetlerimiz ise , bu sevgiye ne güzel bir imza attılar, mutluluğumuzu arttırdılar.
Bu anmalardaki sevgi, saygı gösterileri aynı zamanda şunu ispat etmiyor mu ?
Saltanat hırsına kapılmadan, egosuna yenik düşmeden, halkının yararına işler yapan liderler, hele de Atatürk gibi, Dünyada ülkesinin itibarını zirveye çıkarmış, dahi bir lider, hiç unutulmaz. Nankörler unutturmaya çalıştıkça, kıymet bilen aklı ile hareket eden insanlar daha çok kıymetini anlar.
Varsın onlar Atatürk diyemesin, Gazi Mustafa Kemal demeye devam etsinler.
Varsınlar, her sene Türkiye’deki elçiliklere gönderdikleri “10 Kasım’da bayrakların yarıya indirilmesi” ile ilgili notayı göndermemiş olsunlar ( ABD ve Yugoslavya dışında , Macaristan, Mısır, İtalya, Almanya Büyükelçilikleri kendiliklerinden bunu uyguladı).
Varsınlar, her anma ve Ulusal Bayram programlarını, gün be gün tırpanlasınlar, onu unutturamayacaklar.
Atatürk gibi, bir tek ağacın bile peşine düşmüş, doğayı katletmek değil, durmadan ona katkıda bulunmuş, korumuş, Ankara’da , bozkırın ortasında, o günün kısıtlı imkanları ile cennet (Atatürk Orman Çiftliği) oluşturmuş , sanayi tesisleri, fabrikalar kurmuş bir lider değil de, bu oluşumları bol keseden harcayan, rant için durmadan yeşili, doğayı katledenler ( hiç içleri sızlamadan , bir gecede 6000 zeytin ağacının sökülmesine göz yumanlar) mi takdir görecek, unutulmayacak.
Evet onlar da unutulmayacaklar. Doğayı katledişleri ile ağaç düşmanlıkları ile insan canını hiçe sayışları ile, bu milletin parasını 1,5 -2 milyar liraya malolan, aylık elektrik gideri 700.000 TL olan saraylara harcamaları ile.
Tarihe bunlarla geçecekler.
13 Kasım 2014