Sefer tası bakırdandır.
Yemen yolu çamurdandır.
Zenginlerimiz bedel öder,
Askerimiz fakirdendir.
Önceleri, sadece bir ürünün tanıtımı için yapılan reklamlar; bazı insanlar gibi hızlı değişime uğradı. Tanıtım amacından uzaklaşıp, tüketimi artırmanın bir aracına dönüştü. Değişim hızla sürüyordu. Reklam kuruluşları paranın miktarı oranında akla hayale gelmeyen tanıtım yolları buluyordu. Reklamı yapılmayan ürün satılmaz oldu.
Pazar yerinde satıcının sesi gür çıkıyorsa salatalık domates satışı artıyordu.
Gün geldi siyasi partiler de reklam kuruluşlarının kapısını çalmaya başladı. Şu deterjanı alın; kirli çamaşırlarınız, ilk günkü gibi tertemiz olsun. Bu partiye oy verin dertlerinizden kurtulun.
Bu günlerde farklı bir reklam dikkatimi çekmeye başladı. Televizyonlarda reklamların ücretleri saniyelerle hesaplanır. Tanıtım adı altında izleyiciye sunulan reklamlar ise dakikalar boyu sürer. Reklamların her saniyesi dudak uçuklatan rakamlara ulaşırken tanıtım adlı reklamların maddi değerini düşünemiyorum.
Dershaneye gitmeye gerek yok. Sınavlarda kaç puan almışsın; bunun önemi yok. Sınavlara girmişsen, aldığın puanla devlet üniversitelerinden her hangi birinde lisans eğitimi alacak kadar puanın yoksa canını sıkma. Özel üniversiteler seni bekliyor. Onlarda puan çok önemli değil!
Herkesin bildiği gibi evlenmeden önce gözünü dört açan erkekler; evlendikten sonra kesenin ağzını açarmış. Yapacağın tek şey var bilmem hangi üniversiteye bağlı fakülteleri ilk sıralarda tercih edersin. Kesenin ağzını açmasını biliyorsan üniversiteli olursun.
Türkiye genelinde hatırı sayılır bir derece elde etmişsen, uzun sözün kısası çok yüksek puanın varsa özel okullar sana inanılmaz öneriler sunuyor. Okulu bitirdiğinde alacağın maaştan fazlası karşılıksız burs olarak sana verecekler. Yeter ki onların üniversitelerine kayıt yaptır.
Özel üniversitelerden birinin öyle bir reklamı var ki onlar kesinlikle öğrenci aramıyorlar.
Paranın her şeyi satın alabildiği (?) bir dönemde üniversiteler, değerli müşterilerini gözden çıkarır mı? Örneğin özel üniversitelerde derslerinden başarısız olduğu için sınıfta kalan, okuldan atılan var mı?
Maddi açıdan sıkıntıya düşen öğrenciler özel üniversitelerde öğrenimine devam edebilir mi?
Bu günlerde çok az insanın dikkatini çeken, gazetelerin ara sayfalarında bile haber değeri olmadığı için yer almayan üzücü bir olay yaşandı. Bir üniversite öğrencisi yaz tatilinde okul harçlığını çıkarabilmek için inşaatlarda çalışıyormuş. İş kazası sonucunda aramızdan ayrıldı.
Kaç milyon gencimiz üniversiteye girebilmek için uğraşıyor. Üniversitelerde okuyanların; okulu bitirip iş bulamayanların sayısını tam olarak belli değil.
Alt tarafı bir inşaat amelesi ölmüş; lafı sözü olur mu?