Çorum Belediyespor, tarihinin en pahalı kadrosuyla başladığı sezonun ilk yarısını hayal kırıklığı sayılabilecek bir sonuçla zirvenin 10 puan gerisinde tamamladı. Oysa hedef, Mart ayı sonunda şampiyonluğu ilan etmekti.

Gelecek sezona yeni statta ve 2.lig takımı olarak girme hedefi son derece yerinde bir karar olmasına rağmen, sezona Teknik Direktör Serdar Bozkurt’la başlanması ta o zaman çok tartışıldı. Bozkurt’la devam edilmesinin ne kadar yanlış olduğu daha hazırlık döneminde sinyal vermeye başladı ancak kimse işlerin bu noktaya gelebileceğini tahmin edemedi. Serdar Bozkurt ligde alınan her kötü sonuçtan sonra bir bahane ile Çorum Belediyespor’daki ömrünü uzatmayı başardı. Sakin görünümünün altındaki şeytani yapısı ortaya çıktığında artık çok geçti. Bozkurt’un Belediyespor için yetersiz olduğunu yazdığımızda çok tepki aldık. Bizim inadımıza açılan pankartlar ve “İmparator” tezahüratları bugün yerini öfke ve nefrete bırakmış durumda. Zaman bizi haklı çıkardı. Ama neye yarar. Olan Çorum’a, onca umuda, emeğe ve paraya oldu.

Kim ne derse desin, Serdar Bozkurt Çorum Belediyespor’un başına gelmiş geçmiş en büyük kazadır. Yarattığı tahribatın boyutu önümüzdeki dönemlerde ortaya çıkacaktır.

Yönetim, geç de olsa Serdar Bozkurt’la yolları ayırmaya karar verdi. İşte Bozkurt’un gerçek yüzü tam da bu noktada ortaya çıktı. Bozkurt, her defasında arkasında duran yönetime bile “Bırakın hakkı hukuku, ben parama bakarım” diyerek posta koyma cüretinde bulundu. 3.lig seviyesinin üzerinde kalitedeki takımı yerle bir etmesine rağmen istifa etme erdemini bile gösteremedi. Ne yazık ki, bu adam bu kulüpte 1 yılı aşkın süre görev yaptı.

Maalesef, yönetim kriz döneminde çuvalladı. Yaşanan süreç sonrası belki Serdar Bozkurt bir daha kulüp bulamayacak ama Çorum Belediyespor da çok yıprandı.

İş bu noktaya geldikten sonra yapılacak tek şey, takımın ses getirecek bir teknik direktöre emanet edilmesiydi. Onca gürültüden sonra kamuoyunda böyle bir beklenti de oluştu. Hatta bir yönetici, “Serdar Bozkurt’u gönderirsek yerine Süper Lig’den, ya da en az PTT 1.Lig’den hoca getirmeliyiz” demişti. Bugün bakıyoruz Bölgesel Amatör Lig’den bir hoca ile anlaşılıyor. Tahir Çopur’la ilgili önyargılı değilim ama ben yönetici olsam bunca gürültüden sonra takımın başına gündemi sarsacak bir isim getirirdim. Getiremiyorsam da Selim Sümer’le devam ederdim. Selim Sümer’e kimse de bir şey demezdi. Ama Tahir Çopur daha gelmeden eleştirilmeye başlandı. Sosyal medyadaki tepkiler hiç de yabana atılacak cinsten değil. Yönetimin Tahir Çopur kararını gözden geçirmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve yönetim, hiç hata şansının olmadığı bir dönemde büyük risk aldılar. Çünkü bundan sonra olası bir başarısızlık durumunda eleştirilerin odak noktası olacaklardır. Eminim Serdar Bozkurt ve yandaşları Belediyespor’un teknik direktör seçimine kıs kıs gülüyorlardır.

Daha önce de yazdım. Belediyespor kalite olarak 3.lig seviyesinin üzerinde bir kadroya sahip ancak mücadele gücü zayıf bir takım. İlk yarıyı zirvenin 10 puan gerisinde bitirmek umutların bittiği anlamına gelmez. Ara transfer döneminde orta sahaya mücadele gücü yüksek iki futbolcu alınması yeterli görünse de, şampiyonluk için her maçı kazanmanın yetmeyeceği, rakiplerin de puan kaybetmesi gerektiği gerçeğini unutmamak lazım.