Yüzüncü kez olabilir…Olsun, tekrarlayacağım…Çorum’un “havalimanı” talebi, bundan 30 yıl önce, Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği “Çorum Sorunları” toplantılarında dile getirilmeye başlandı. Bugün olduğu gibi o zaman da, Çorum’un ana beklentilerinin başında ulaşım altyapısı geliyordu. Bölünmüş yol, ÇORUM HABER’in kampanyası sonucu 1995’ten başlayarak gerçekleşti. Demiryolu Çorum’un “asırlık” özlemiydi. Çankırı üzerinden, devletin yatırım programına da girmiş, ama sonra geri çıkmıştı. “Anadolu Kaplanı” Çorum’un dişiyle-tırnağıyla başlattığı sanayileşme sürecini tamamlayabilmesi için de “havalimanı” olmazsa olmaz ihtiyaçlardan biriydi.

1993 yılında Çorum Havalimanı yeri Ulaştırma Bakanlığı’nca tescil edildi. 1993-94 yıllarında, Köy Hizmetleri ve DSİ iş makinalarıyla hafriyat çalışmalarına başlandı. 1996’da ihalesi yapıldı. 1999’da inşaat işi, bir başka müteahhit firma tarafından devralındı. 2002 yılı sonunda YPK teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla yatırım programından çıkarılıncaya kadar, Çorum Havalimanı inşaatında % 24.37 fiziki, % 22.27 finansal gerçekleşme sağlanmıştı.

Havalimanı inşaatı yatırım programından çıkınca, Çorumlular, yine TSO’nun öncülüğünde, tamamen iyi niyetle, geçici ve kısa vadeli çözüm olarak Merzifon Askeri Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılması için -Amasyalıların, Merzifonluların haberi bile yokken- çaba harcamaya başladılar. Sonuçta bu kısa vadeli çözüm gerçekleşti. Elbette ki Çorumlular, bu iyi niyetlerinin ileride aleyhlerine kullanılacağını, kendi ayaklarına kurşun sıkmış gibi olacaklarını bilemezlerdi.

Gelelim yakın zamanlara…Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ciddi paralar harcanarak düzenlenen Çorum-Osmancık yolu Kırkdilim geçişini yeniden ulaşıma açmak üzere Çorum’a geliyordu. ÇORUM HABER’in kamuoyu oluşturmasıyla, Çorumlular da artık kendi havalimanlarına başlanması zamanının geldiğini düşünüyorlar, bu taleplerini yüksek sesle ifade ediyorlardı. Bakan’a bu yönde bir soru geleceği belliydi. Herhalde tören alanına gelirken, Bakan’a gerekenler söylenmiş olmalıydı ki, arkadaşımızın ağzından soru çıkar çıkmaz, “Havaalanı gündemimizde yok” cevabı yapıştırılmıştı.

Çorum’un temsilcileri, “Merzifon varken Çorum’a havalimanı gerekmez” tezini kahramanca (!) savunurlarken, Bakan’dan, “Çorum’un bakanı benim” diyen Başbakan’dan, sonraki süreçte Cumhurbaşkanı’ndan ne bekleyebilirdik ki?..Sorunun 60 kilometre mesafe olmadığını, Çorum’un sanayileşmesini sürdürebilmesi için kendi havalimanına sahip olması gerektiğini nasıl anlatabilirdik ki?... Anlatamadık. Çorumluları da, Çorumluların tercümanı olarak bizi de dinlemediler.

Ankara’da siyaseten güçlü olan iller “öz evlât”, Başkent’te en büyük nüfusa sahip olmasına rağmen Çorum gibi “esamisi okunmayanlar” ise “üvey evlât” konumundaydı. Öyle olunca, 265 bin nüfuslu kent dururken, 80-85 bin nüfuslu kente 310 milyon liralık uluslararası havalimanı yapılmasını yadırgamamak gerekirdi. İleride Çorum, “Hitit uygarlığının başkenti” unvanını da kaybederse kimse şaşırmamalıydı…Çorumlu kahırla “Çorum’u komşu il’e bağlayın da kurtulalım” dediğinde ise kimsenin kızmaya hakkı yoktu.

Gerçekten çok değer verdiğim dostum, kardeşim, Ak Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ’ın, iyi niyetle ve samimiyetle, Çorum’un kendi havalimanına sahip olması gerektiğini savunduğuna tanığım. Elinden gelen çabayı gösterdiği ve göstereceği konusunda hiçbir kuşkum yok. Ama, “seçim vaadi” kabilinden olsun, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Çorumlulara bir “müjde” verilmeden nasıl inanacağız, nasıl umutlanacağız ki?..Umuda da mı hakkımız yok?..

Değerli okurlarım,

Bundan 4 ay önce sağ gözümden katarakt ameliyatı olmuştum. 25 Mayıs’ta ise, göz çevresi ile ilgili zorunlu bir ameliyat daha geçirdim.

Dolayısıyla, hiç âdetim olmadığı halde kapalı mekânlarda bile güneş gözlüğü ile fotoğraf çektirmem gerekti, bu da merak konusu oldu.

Ayrıca, yazıyı yazdığım günün gazetesi önümde olarak fotoğraf çektirmeyi gelenek haline getirmiştim. Kaşlarımın üzerindeki ameliyat izleri nedeniyle bir süredir bu fotoğrafları da çektiremiyordum.

Bugün, okurlarımın merakını gidermek istedim.

Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum. (Mehmet YOLYAPAR)