“6 yaşındaki çocukla evlenilebilir”,

“Asansörde halvet olabilir”,

“Yatak, yorgan, battaniye cinsel dürtüleri rahatsız eden yapıda olmamalı”,

“Allah vur dediyse vardır bir hikmet” gibi ifadeleri kamuoyunda tepki çekmişti.

Yıldız’ı destekleyenler de bu talihsiz açıklamaları değil, ona gösterilen tepkileri yargıladı.

Ama Yıldız’ın bir yerlere sırtını dayadığı belliydi.

İşte ülkemizin bu en yıldızlı günlerinde Alişan diye birisi gazeteye röportaj verdi;

“Karım elbette terliğimi ayağıma getirecek, terliği kadın getirecek abi. Karımın çalışmasını istemem.”

Oysa ki Cennet Mahallesi dizisinde pek de kılıbık gözüküyordu

Sonra yıllardır kendi çalışan, hatta bir ara evli olduğu kocasının işleri bozulunca ona maddi destek sağlayan Hülya Avşar, kadın evde oturup kocasını beklemeli, demez mi?

Eminim her ikisi de ekranların yeni dizilerinde veya reklamlarında rol almaya başlarlar.

Ele veriyorlar talkımı, kendileri yutuyor salkımı…

Ne ara geldik bu günlere!

“Cennet anaların ayağının altındadır” sözlerinden sonra, anasının diz kapağına bile şehvetle bakan nesle…

Altı yaşında, henüz altında bez ağzında emzik olan bebeğe nikâh düşer,

Kadın dövülür,

Hamile kadın sokağa çıkarsa günah,

Kahkaha mı? Asla, hafif kadın işi!

Kadın çalışmaz!

Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelir.

Feto’dan sonra daha da bir cesaretlenip ortaya çıkan tarikatlar, 15 Temmuz meydanlarında günlerce hu çektiler, sevinç naraları atarak.

Söyledikleri her söz için, Kuran’da yazıyor, ya da Peygamber efendimiz buyurmuşlar deyip insanlara din ticareti yaptılar.

Oysa ki

Mustafa Kemal Atatürk ne güzel söylemiş;

“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru tarikat, medeniyet tarikatıdır”

Ama görüyoruz ki, artık memleket şeyhler, dervişler ve müritler memleketi haline gelmiştir.

Ekranlar bunlara bol bol yer veriyor, nasıl yaşayacağımıza karar veriyorlar. Onların dediklerinin dışında yaşayanları da terbiyesizlikle hatta daha da ileri gidip laik olmakla suçluyorlar.

Suç bunlara bu imkânları verip konuşturanlarda…

Bırakın bu uydurma hocaları, şeyhleri, tarikatları,

Sorgulayan ve özgür insanların yaşadığı muasır medeniyet seviyesine çıkmış memleket insanı olun.

Her Gününüz Güzel Olsun.