Genelde belli sınırlardan oluşan kara parçasına vatan deriz. Ulus ise bu kara parçasına tutunan insanlar topluluğu olarak nitelenir. Oysa vatan, dağları, denizleri, ormanları, yer altı ve üstü zenginlik kaynakları ile bir bütündür. Ulus ise o topraklar üzerinde yaşayan insanların, duygu, düşünceleri, tarihi, kültürel varlıkları ile anlamlı ve zengindir.

Anadolu zengin bir kültürel birikime sahiptir. Geçmişimiz de matbaanın 300 yıl yasaklanmasına rağmen zengindir. Halk ozanlarının, halk kültürünün geçmişten bugüne sazla, sözle, cönklerle taşınmasında kültürel geleneğimize büyük katkısı olmuştur.

Anadolu Yunus’la, Köroğlu, Karacaoğlan’la, Pir Sultan Abdal’la, Dadaloğlu, Aşık Veysel, Aşık Mahzuni gibi değerleri ve daha yüzlerce ozanı ile güçlü, zengin ve değerlidir. Anadolu adeta bir ozanlar tarlası gibidir. Aşık Borani ise Sivas gibi, K: Maraş gibi, Erzincan gibi ozanların harman olduğu bir ilimizden Çorum’dan sesleniyor insanlığa.

“Söz İnsanın Aynasıdır” Borani’nin bütün şiirlerini bir araya toplayan, bir eserinin çıkacağını duymuştum. Çorum İl Kültür Müdürlüğü’nden telefonla rica ettim, telefonuma çıkan Aysun Duman Hanım tam bir görev sorumluluğu ve nezaketi içinde konuyla ilgilendi, sağolsun İl Kültür Müdiresi Sümeyra Şengül Hanım’ın onayı ile Tekirdağ’daki adresime gönderdiler. Doyasıya okuma ve inceleme olanağı buldum. Eser İl Kültür Müdürlüğü ve Çorum Valiliği’nin katkıları ile hazırlanmış. İki kurumun da Çorum’un kültürel dokusuna katkılarının, önemli ve kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum.

Eser Çorum’un ve yöresinin önemli bir kültürel değeri olan, şair, yazar, araştırmacı ve eğitimci İbrahim Gösterir tarafından ustaca hazırlanmış. Başlangıçta Borani’nin şiirleri, sanatsal yönü inceleniyor. Belli ki uzun bir araştırmanın, alın terinin, emeğin ürünü. İki cilten oluşan kitap 1148 sayfayı buluyor.

Borani 1943 yılında Çorum’un Sarımbey köyünde doğmuş. Asıl adı Halil Çimen, ilkokulu köyünde bitiriyor. Ünlü Ozan Deli Boran, Borani’nin amca atası. Doğduğu ortam da Deli Boran’ın koşmaları, nefesleri, destanları çalıp söyleniyor. Borani de doğal olarak bu gelenekten esinleniyor. Kendisine Borani mahlasını kullanıyor.

Çetin bir yoksulluk sürecinin bin türlüsünü yaşıyor, fakat ozanlık geleneginden ve çalışmasından ödün vermiyor. Konya’da yapılan Aşıklar Bayramına katılıyor. 1973 yılında türkü dalında altın madalya alıyor. Çorum’da pek çok yerel gazetede şiirleri ve köşe yazıları yayınlanıyor.

Eseri hazırlayan Ozan İbrahim Gösterir’in anlatımıyla; “Borani’nin şiirlerinde Anadolu’da serpilip gelişen üç şiir geleneğini de temsil ettiğini görürüz ... Karacaoğlan’nın “aşk şiiri” geleneği... Aynı zaman da o, “tekke şiiri” ya da “tasavvuf şiiri”...Yunus’un açtığı çığırda yürüyen ozan...Üçüncü şiir geleneği ise, “gerçekçi” ya da “toplumcu gerçekçi” şiir “olarak değerlendiriyor haklı olarak. Yine Gösterir; “Aşk şiirlerinde Karacaoğlan’a, tasavvuf şiirlerinde Yunus Emre’ye göndermelerde bulunan ozanın, toplumcu gerçekçi şiirlerinde ise Pir Sultan’ı anmadan geçemediğini” belirtiyor. (S.37-38)

Borani din, dil, ırk, cinsiyet gibi ayrımcılıkları aşmış, sevgiyi, aşkı, barışı, kardeşliği, insan sevgisini, çağdaş değerleri şiirlerine konu edinmiş, ülkemiz için bir kültür hazinesidir. Bakınız sevgi ve barış gibi üzerine kitaplar yazılacak iki yüce değeri bir dörtlükte nasıl betimlemiş.

Sevgi yollarında ederek yarış

Geziyom ovayı ben karış karış

Güzel sepetine doldurmuş barış

Sevgi aldı sevgi sattı gel gayrı

(S.160)

Borani’yi eserlerinde “Sevgi bankasının hırsızı...Arı gibi bal yapan...İnsanlığa yol yapan...İnsanı maden dolu dağa benzeten...Kapısına geleni boş çevirmeyen...Yüreğine acılar bağlamış...Eline, diline, beline pek...Kapısı ariflere açık...İnsan denen Kuran’ı okuyan...Dört kapı kırk makamı yol bilen...Şah-ı Merdan yolunda...Bütün nimetleri kardeşce bölüşen”, çağından sorumlu bir ozan olarak tanıyoruz.

İnsanı içi maden dolu bir dağa benzeten Borani bize Yunus’un “Bir ben vardır, bende benden içeri” dizelerini anımsatıyor.

“Yeni üzüm veren bir bağ gibiyim

İçin için geziyorum ben beni

İçi maden dolu bir dağ gibiyim

Yavaş yavaş kazıyorum ben beni”

(S.169)

“Vasiyet” Adlı şiirinde sanki yaşam felsefesini özetler gibi;

“Bir yanımda Yunus, Pir Sultan olsun

Takva güzelleri namazım kılsın

Gelsin Karacaoğlan sazımı çalsın

Barıştım alemle küs etmesinler

.

Sevgi ipiyle kefen dokuyun

Kabem insan idi bakıyım

Kendi diliminen dua okuyum

Cahiller toplanıp ses etmesinler

.

İnsanda bulunur gülün alası

Başıma dert oldu cahil belası

Benim davam insanlığın davası

Bırakıp davamı pes etmesinler”

Borani’nin “Söz İnsanın Aynasıdır” eseri bize ülkemizin sevgi çağlayanlarının sesini duyuruyor. Geçmişten bu güne süzülüp gelen öz kültürümüzün gücünü gösteriyor. İnanıyorum ki okuyarak boşa zaman harcamamış olacaksınız.

Eline, diline, yüreğine sağlık Borani ve eline, emeğine sağlık İbrahim Gösterir diyorum.

Borani

İbrahim Gösterir