1989 yapımı, izleyenlerin yüreklerini paramparça eden bir film vardı: Uçurtmayı vurmasınlar!

Tunç Başaran’ın yönettiği bu film, özgürlük, barış ve sevgi özlemini öylesine güzel, yüreklere dokunarak anlatıyordu ki, Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Küçük Barış’ın, yani 5 yaşındaki bir çocuğun gözüyle, kadınlar hapishanesinin, daha ötesi sevginin acıklı öyküsüydü bu.

Nur Sürer’in, Füsun Demirel’in hayat verdiği karakterler hâlâ hafızalarda…

*

Gazetemizin dünkü “Dostluk ve barış mevsimi” manşeti, bu filmi hatırlattı. Daha doğrusu barış ve sevgiye, nasıl ihtiyaç duyduğumuzu…Hava gibi, su gibi…

Hacı Bektaş Veli Vakfı’nın kamuoyu ile paylaştığı yazıda, Hızır Ayı’nın nasıl bir sevgi iklimi anlamına geldiği anlatılıyor, Hızır’dan yardım dilenmek için önce Hızır’ı hak etmek gerektiği, bunun da dayanışma ve yardımlaşma ruhundan, merhamet ve şefkat duygusundan, insan sevgisinden geçtiği vurgulanıyordu.

*

Örf, adet ve geleneklerimiz, inancımız, daima insan sevgisini, şefkat ve sevgiyi, merhameti, iyiliği öngördüğü halde, neden bu kin, nefret, düşmanlık?..

Büyük Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” diyerek, “Ne mutlu Türküm diyene” vecizesinde incelikle yol göstererek, Türklüğün üst kimlik olduğunu, hangi etnik kökenden gelirse gelsin, Cmhuriyet bayrağı altında yaşayan herkesin Türk Milleti’nin bir ferdi olduğunu ifade etmiş.

Dinimizde de zorlama ve baskı yoktur. Hele Anadolu Müslümanlığında “inançlara saygı” kültürümüzün bir parçası haline gelmiştir.

Demokrasinin de gereği bu değil mi zaten?

Farklılıklarımız zenginliğimiz değil mi?

Elbette ki, barışı, sevgiyi, dostluğu öne alarak “îyi insan” olabiliriz ancak.

*

14 Şubat Sevgililer Günü…

ÇORUM HABER olarak biz bu güne başka bir anlam yükledik. 14 Şubat’ın da içinde bulunduğu haftayı “Toplumsal Sevgi Haftası” olarak kutlamaya ve insan sevgisini herkese duyumsatmaya çalışıyoruz.

Geçen 6 yılda böyle 6 haftayı geride bırakmışız. Bu 7’ncisi…

14 Şubat öncesi demek istiyoruz ki:

Uçurtmayı vurmasınlar!..Barışa, sevgiye, özgürlüğe kıymasınlar!

Kıymayalım!..