ilk küresel krizini emperyalist yayılmacılıkla aştı. 1875 yılında Afrika’nın onda birinden az bir bölümü Avrupa ülkelerinin sömürgesiydi.

yıl sonra, 1895 yılında, Afrika’nın yalnızca onda biri sömürgeleştirilmemişti. 1880_1914 döneminde Avrupa ve Amerika kıtalarının dışındaki bölgeler, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika, ABD ve Japonya’nın doğrudan yönetimi veya dolaylı siyasi hâkimiyeti altına sokularak paylaşıldı. Afrika’nın tümü İngiliz, Fransız, Alman, Belçika, Portekiz ve kısmen de İspanyol sömürgesine dönüştürüldü. 1876 ile 1915 yılları arasında dünya yüzölçümünün yaklaşık dörtte biri, yarım düzine devlet tarafından paylaşıldı.

İngiltere, tarihin en büyük sömürgeci imparatorluklarındandı. 1871 ile 1900 yılları arasında İngiliz emperyalistleri 12 milyon kilometrekare araziyi sömürgeleştirdi ve bu topraklardaki 66 milyon insanı köleleştirdi. 1914 yılında İngiltere’nin nüfusu 46,5 milyondu. İngiliz sömürgelerinde yaşayan nüfus ise 1876 yılında 251,9 milyon iken, 1914 yılında 393,5 milyona yükselmişti. 1924 yılında İngiltere’nin kendi toprakları 151 bin kilometre kare iken, sömürgeleri 34 milyon 910 bin kilometre kareydi. Aynı yıl, İngiltere nüfusu 45,5 milyon iken, sömürgelerinin nüfusu 403,6 milyondu.

Fransa’nın sömürgeleştirdiği alan 3,5 milyon mil kare ve 26 milyon kişiydi. 1914 yılında Fransa’nın nüfusu 39,6 milyondu. Fransız sömürgelerinde yaşayan nüfus 1876 yılında 6,0 milyon iken, 1914 yılında 55,5 milyona çıkmıştı.

Almanya’nın 1876 yılında sömürgesi yoktu. 1900’lü yılların başlarında Almanya’nın sömürgelerinin toplam alanı yaklaşık 2,5 milyon kilometre kareyi (Türkiye’nin 3 katı), bu bölgelerin toplam nüfusu ise 14,7 milyonu bulmuştu. Almanya, sömürgelerin arazisi ve nüfusu bakımından, İngiltere ve Fransa’dan sonra, üçüncülük için Belçika ile yarışıyordu. Kapitalizm, birinci küresel krizinde yıkılmadı. Kapitalizmin ikinci küresel krizi 1929 Büyük Buhranı ile başladı. İkinci Dünya Savaşı ve ardından yaşanan yeni_sömürgecilikle aşıldı. Bugün yaşadığımız ise kapitalizmin üçüncü küresel krizi. Kapitalizm, bu krizi de aşmak için araçlar geliştirmeye çalışacak.” (Aydınlık gazetesi, 12 Kasım 2011)

Evet, yazının tarihi 2011… Ve bugün yaşanan krizin sonucu yeni bir paylaşım savaşı yaşamaktayız. Bu Üçüncü Paylaşım Savaşı’dır. Bu savaşta görünürde ne uçakların attığı bombalar var, ne tanklar, ne de açık işgaller. Bu savaş adına Corona virüs denilen görünmez bir silahla yapılmaktadır. Biyolojik silahtır bu. Bir gerçeği hatırlatmama izin verin lütfen. Her kriz dönemi emperyalistler arası çelişmelerin de yükseldiği yıllardır. Kim daha iyi yırtacak diye aralarında kapışırlar.

Eski ABD başkanlarında Roosevelt ‘in bir sözü vardır. “Siyasette gördüğünüz hiçbir şey tesadüf değildir, önceden planlanmıştır.”

kaydını verdiğim video küresel çetelerin hayalini kurdukları “Yeni Dünya Düzeni” ve hayat tarzını anlatmaktadır. Yeni bir şehir planıdır bu. Yeri de Suudiler vermiş. Emperyalizmin en eski tetikçilerindendir bu yaratıklar. Robotların insanlardan daha çok olduğu bir şehir. En büyük hayalleri de dünya nüfusunu azaltmak, çip takarak aklını fikrini okumak ve egemenliklerini sürdürmek. ABD Başkanı Trump’ın eski danışmanı daha yeni açıkladı, virüs salgınını Microsoft’un sahibi Bill Gates’in sırf aşı satmak ve insanlara çip takmak için bu virüsü dünyaya saçtığını. (Şok iddia: Salgını Bill Gates başlattı, Yeniçağ gazetesi, 16 Nisan 2020)

21. yüzyıl için “Yeni Köleci Çağ” ifadesini kullanıyorum. Ve diyorum ki antik çağın köleleri köle olduklarını biliyorlardı. Çağımızın köleleri ise ne yazık ki bu durumun hiç de farkında değiller. İşte asıl trajedi de burada. Kendini bir virüse dönüştüren emperyalizme karşı yeni mücadele yöntemleri geliştirmek insanlığın olmak ya da olmamak meselesidir.

https://www.youtube.com/watch?v=4cjVWDeJjAw&feature=youtu.be&fbclid=IwAR2fz0wDz6T0AE4w6kmClspFx-pop5yUC_OE4rtGDdISzX4TqM2p3yhoeBU

Meraklısı için ek: Prof. Dr. Sait Yılmaz’ın “COVID-19 senaryosu nasıl hazırlandı?” başlıklı yazısını öneririm.