Türkülerimizin her türünü çok severim...

Ama özellikle ve öncelikle Ege Türküleri’ni... Ege Türkülerinin içinde de Efe Türküleri’ni...

Gülerken ağlatan, ağlarken oynatan, oynarken duygulandıran, duygulandırırken düşündüren Ege Türküleri’ni...

Mis gibi toprak kokar Ege Türküleri...

Mis gibi orman kokar, çam kokar, deniz kokar, sevda kokar, özlem kokar...

Ne düzeni bellidir, ne yazanı...

Altlarında imza yoktur ama içinde mangal gibi bir yürek vardır... Ana sütü kadar ak, ana sütü kadar temizdir...

Bazen acı, bazen neşe, bazen keder, bazen coşku, bazen de isyan vardır bu türkülerde...

Bu türkülerle büyüdüm ben...

Bu türkülerle sevdalandım...

Bu türkülerle ağladım...

Bu türkülerle coştum...

Bu türkülerle oynadım...

Bu türkülerle isyan ettim...

… …

Tabii bu benim ilk anda klavyemden dökülüveren duygularım.

Yoksa türkü, türküdür.

Türküleri yörelerine göre yeğlemek olur mu?

Ben Ege Türkülerini seviyorum derken; Neşet Ertaş türkülerini göz ardı etmem mümkün olabilir mi?

Ya da bir Çorum Türküsü olan Şu Uzun Gecenin Gecesi Olsam’ı, ya da bir Kayseri Türküsü olan Gesi Bağları’nı ya da bir Yozgat türküsü olan Hastane Önünde İncir Ağacı’nı göz ardı edilebilir miyim?

Ya da saba makamının en güzel yapıtlarından biri olan Mendilimin Yeşili’ni (Aman Doktor)…

Ya da bir Çarşamba’yı Sel Aldı’yı…

* * *

Sözün özü, “Türk insanının, yazılmayan romanı saklıdır türkülerde…”

Her türkümüz, sınırsız tarihi derinliklere kapı açar.

Aşkları, hüzünleri, neşeleri alır getirir, önünüze koyar; siz de o türkünün kanatlarına binip, görmediğiniz geçmişe uçuverirsiniz.

Tarih kitaplarında bulamadığınız ve asla bulamayacağınız ayrıntıyı, türkülerde bulursunuz

Yemen Türkümüz böyle bir türküdür örneğin.

Dışarıdan bakıldığında görülmeyen, içine atılmış pek çok duygu vardır.

O nedenle sadedir türkülerimiz.

O nedenle içtendir.

Her türkü, o türküyü yakan ozanın sadeliğini içtenliğini, dostluğunu, cana yakınlığını yansıtır.

O nedenle doğaldır türkülerimiz, zerrece yapaylık bulamazsınız.

Anadır türkülerimiz, yardır, vatandır.

Bizdir türkülerimiz; içimiz, yüreğimiz, ta kendimizdir…

Acılarımız, kederimiz, özlemlerimiz, neşemizdir.

Özümüz, sözümüzdür.

Toprağımızdır, Anadolu’muzdur.

Söylemek ayrı keyif, dinlemek ayrı bir keyiftir.