Bu iktidar 2020, hatta 2050 yıllarını zikrederken bana oldukça hayali gelirdi. Bunca yıl iktidarda kalmış parti yorulur, yüzler eskir diye düşünürdüm. Ancak, anladım ki bunlar daha çok uzun süre bu işi götürür. Niye mi? Bir türban meselesiyle bu işi üç seçim götürdü. Ne bereketli ne verimli malzemeymiş yahu bu türban. İşte şimdi yeni seçim  döneminde yeniden ısıt getir. Açılım paketinde kamuda. Şimdi de mecliste.

Muhalefet bu oyunlara gelmeye devam ediyor. CHP fazla ses çıkarmasa da MHP açıkça türbana destek veriyor. İyi de bunun rantını kim topluyor? Elbette ki iktidar. Muhalefet partileri huysuz çocuk olmuyorlar bu sayede.

Muhalefet olmak yürek ister. Geçenlerde Demokratikleşme Paketi dedikleri paket açıklandığında usta gazeteci Cüneyt Arcayürek Demirel, Ecevit, Türkeş olsaydı milleti yollara dökerdi dedi. Çok güzel bir tespit. Cumhuriyet elden gidiyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor.

Böyle kuzu böyle uslu muhalefet olduktan sonra bu iktidar daha çoook! sürer gider. 12 yıldır iktidardalar hala mağdur edebiyatı  bitmedi.

Doğrusu şu mağdur edebiyatının bir yerine ben de taktım. Hani sayın Başbakanımız söylemişti ya “Biz bu ülkenin zencisiyiz. İmam hatipli olduğumuz için bizi üniversitelere almadılar” demişti.

Bakınız bu satırların yazarı da eski İlköğretmen okulu mezunu. 1969-1970 yılında Perşembe İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldum. İmam hatiplilere nasıl ki İslam enstitüleri açıksa, bize de eğitim enstitüleri açıktı. Yanlış anlaşılmasın ama, ben ve benim gibi birçok arkadaşım Lise fark dersleri vererek Lise bitirdik ve sonra Üniversiteye girme hakkı elde ettik. Hiçbir zaman ve hiçbir yerde bizi zenci yerine koydunuz demedik.

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyete sahip çıkmak için bir fırsat. Evde oturarak, televizyon başında Bayram programı izleyerek Cumhuriyet’e sahip çıkma zamanı değil. Herkes bayrağını alıp meydanlara koşmalı. Yoksa gelecek nesillerin vebali üzerinizde kalır.

Cumhuriyet’imizin 90. yılı kutlu olsun.