“Öküzün trene baktığı gibi”  ne bakıyorsun derler ya bön bön bakıldığında, 
Ankara’da metro ile seyahat edenler hemen bilecektir.
İşte,
Metro ile yaptığım yolculukta Büyükşehir Belediyesinin şaheseri karşımıza çıkıyor.  Metroya konulan dev ekranlardan gösterilen reklamlar tren gelirken aniden kesiliyor ve çimenlerde otlayan bir inek karşımıza çıkıyor;
“Daha yeni tanışmıştık, hemen bırakıp nereye gidiyorsun” diyerek,
“TREN GELİYOOORRR”  diye bağırıyor. Bizler de o sevimli ineği orada bırakıp trene biniyoruz. 
Ne demek istiyor acaba bize?
Kendine mi benzetiyor?
Alınmamız  gerekmiyor mu burada?
Gerçi son zamanlarda vatandaş için  “koyun gibi ” diye söylemler  iddia ediliyorsa da,
“Koyun gelir yata yata çamurlara bata bata” türküsü de pek sık gelmeye başladı kulaklara...
Ne oluyoruz ya!!!!
BİZ İNSANIZ!
BİZ İNSANIZ! 
İçime bir kurt düştü!
Bak şimdi,  durup dururken içime düşen bu kurt da ne?
Kurt diyince, birden aklıma geldi;
Kızılderili  kabilesinin yaşlılarından biri,  hayat, aşk ve evlilik üzerine gençlerle konuşurken şunları söylüyor:
"İçimizde iki kurt var
Ve bunların arasında da korkunç bir savaş.
Kurtlardan biri;
Korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı, açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, üstünlük taslamayı ve benciliği temsil ediyor.
Diğeri ise;
Zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor."
Gençlerden biri hemen;
"Hangi kurt kazanacak?" diye soruyor bilge kızılderiliye
Ve yaşlı adam kısaca cevap veriyor:
"BESLEDİĞİNİZ !"
Her gününüz güzel olsun.