"Ben sizden de, diğerlerinden de değilim...
Ben ölüme dair yemin etmeyenlerden, tehdit savurmayanlardan,
dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım."
(Alıntı)
"14 Şubat Sevgililer Günü" haftasındayız...
Çorum Haber Gazetesi sevgi konusunu "Toplumsal Sevgi Haftasına" dönüştüren bir kampanya başlattı!...
Görevimiz "Kadeş Barış Antlaşmasını" yapan Çorum'a yakışan bu anlamlı çağrıya omuz vermek, katkı sunmak olmalıdır...
Toplumumuzun sevgiye ivedi gereksinim duyduğu günlerde bu kampanyaya ben de tüm içtenliğimle destek veriyorum.
Sevgi!
Bu sözcüğün yaşamımızda düşünmediğimiz kadar mucizeler yarattığı olmuştur, olacaktır da...
İnsanın kendine yapabileceği en büyük kötülük; yüreğinde kin, nefret, öfke taşımasıdır...
Öfke, kin, nefret esarettir...
Sevgi ; özgürleştirir, mutlu eder, hastalıklardan korur, karşılığını görmemizi sağlar...
Özlenilen, istenilen, aranılan insan olmak ne güzel duygudur!
Sevmek ; yaşamı kucaklamak ve gülümsemektir.
Çorum'u hep "Sevgi, Barış, Kardeşlik Kenti" diye tanıtırız.
Bu söylem havada kalmamalı, elbirliği ile bunu yaşama geçirebilmeliyiz.
Yüreklerimize sevgi ekmek, zor olmamalıdır.
İç dünyamızdaki sevgi ışıltılarını en yakın çevremizden başlayarak, tüm topluma yayabiliriz.
Yaşamımızda mucizeler hem çok kolay, hem de bedavadır.
"Gülümsemek, merhaba, günaydın, nasılsınız, iyi günler!" demek zor değildir, olmamalıdır da...
Bu sözcükler toplumsal sevgi adına birer damlacık gibi görülse de...
Damlacıklar birleşip; ırmak, nehir, deniz olabilir...
İnsanı, toplumu, doğayı (kurdu, kuşu, çiçeği, böceği) sevmenin bir zararı olabilir mi?
Kendimizi kinden, nefretten, öfkeden arındıralım!...
Yüreklerimizi bu ağır yükten kurtaralım!...
Nasıl da mutlu olduğumuzu göreceğiz!...
Yaşasın toplumsal sevgi!...