Hani bahçede oynayan çocuklara bile sorsanız ekonomi konusunda bir fikri vardır muhakkak…

Bu yıl babası veya annesinden istediği herhangi bir ihtiyacının alınmadığını algılıyordur o çocuk.

Sofrasında eksilenleri fark ediyordur.

En azından sezinliyordur.

Ama bizim Hazine ve Maliye Bakanımız hala ülkeyi uçuruyor.

Ekonomiyi yere göğe sığdıramıyor.

Evet uçan bazı değerler var…

Hani “Dolarla ne işimiz var” dediği Dolar ve Euro gerçekten uçtu, uçuyor.

Dolar 8.33 lirayı aştı, Euro 10 TL’ye dayandı.

Rekor üzerine rekor kırıyor yabancı paralar.

TL eriyor, enflasyon yukarı doğru başını almış gidiyor.

Damat Albayrak bey bu tablo karşısında ne diyor?

"Farklı siyasi saiklerle bir olup battık, bittik yaygarasıyla algı oluşturmaya çalışanlara inat, ekonomimize güven artıyor! Ekonomik Güven Endeksi eylülde 88,5 iken ekimde %4,8 oranında artarak 92,8 değerine yükseldi."

Damat bey, Kayınpederi sayın Erdoğan’a “Ekmek alamıyoruz” diyen garibana çay paketi fırlatmasına anlam verememiş olmalı ki, “Batmak-bitmek” konusunu yaygara olarak görüyor.

Fakir fukara daha ne desin?

İllaki başbakanlık önüne gelip yazar kasa mı fırlatsın?

Ekonomideki son durumu tahlil eden ekonomistleri de dinlemiyorlar anlaşılan.

Bazı TV kanalları, ekonomiyi analiz edecek, son durumu anlatacak ekonomist bulmakta güçlük çekiyorlar.

Ekonomist ne desin ki?

Merkez Bankası tarafsızlığını kaybetmiş.

Doların yukarı gidişini görmüyor, görse durduramıyor zaten.

Çarşı-Pazardaki yangının farkında değiller.

TL’nin satın alma gücünün dibe vurduğunu görmüyorlar.

15 gün önce almaya karar verdiğiniz beyaz eşya, evden çıkıp mağazaya gidinceye kadar yoldayken zamlanıyor.

Bundan haberleri yok…

Eeee, tabii damat bey beyaz eşyadan ne anlar?

Alış veriş yapacak hali de yok.

Semt pazarındaki fiyatlardan bihaber.

Bütün şikayet ve yakınmaların “siyasi nedenlerle” yapıldığını söyleyen damat bey “Bunlara inat ekonomimize güven artıyor” diyor.

“Nasıl bir güven”dir ki, bunu kimse fark edemiyor.

Herkes bilir, Titanik batarken “Müzisyenleri hala ünlü parçaları çalmaya devam ediyordu” diye övülür.

O da bir şey mi?

Freni patlayan araba uçurumdan uçmak üzere, bizimki ise vatandaşa çay paketi fırlatıyor.

“Keyif çayı” niyetine…