Çorum’a ne yapılabilir; yeşil orman mı, asfalt yol mu, içme suyu mu, müze binası mı, karayollarının etrafını ağaçlandırmak mı, şini savsaklayan ilgiliyi yola getirmek mi? Ne gerekiyorsa, hepsini kendi vazifesi kabul etmişti.

Sanki haber ajansı idi. Çorum’da her haberi kendisinden önce duyan olmazdı.

Sabah saat 6’da eczanede olurdu. Lafa meraklılar da gelir ondan haber alırlardı. Akşamları ekseriye leblebici Ahmet Efendinin dükkanında o zamanın Çorum erkanı ile buluşur geç vakitlere kadar sohbet ederlerdi. Bu sohbetlerde Çorum konuşulurdu.

Talat Bey’in müthiş bir ikna kabiliyeti vardı. Sanki insanları hipnotize ederdi.

Yapılmasını istediği şeylerin kendi çıkarı ile hiç alakası yoktu. Mesela bir vakit Ankara yolunun etrafındaki şarampole kolay yetişen Akasya ağaçlarının dikilmesi için kolları sıvamıştı.

Karayolları Çorum Müdürünü ikna etmiş binlerce ağaç diktirmişti. Sonradan pek çoğu bakımsızlıktan kurumuştu. 40 sene önce başlattığı bu kampanyaya ilgililer inanıp kolları sıvasalardı Çorum-Ankara karayolu Akasya ağaçları arasında örnek bir yol olmaz mıydı?

Talat Bey bütün ömrünü Çorum’a ve Çorum insanına faydalı olmak için, sırf bunun için harcamıştı.

Enerjinin, çalışkanlığın ve Çorum sevgisinin efsanevi bir abidesi olmuştur.

‘Heykeli dikilecek adam’ derler ya, işte o söz sanki Eczacı Talat için söylenmiştir.

Sevgili Abdulkadir Ozulu röportaj ile dev bir abideyi gözler önüne sermiştir.

Ozulu Tarihciliği ile, Edebiyatçılığı ile, yeşile aşık Çevreciliği ve fevkalade gazeteciliği ile Çorum’un övdüğümüz bir evladıdır.

Bu röportaj ile muhteşem bir insana unutulmadığını, böyle insanların silinip kaybolmayacağını göstermiştir.

Avrupa’da her meydana, her köşe başına, pek çok büyük binaların önüne veya tepesine, o yerin faydalı insanlarının heykellerini dikmişlerdir.

İmarcı bir valinin, belediye reisinin, müzisyenin, heykeltraşın, bir sanat erbabının; hatta havlayarak yangını haber verip birçok kimsenin yanmasını önleyen köpeğin bile heykelini yapımşlardır.

Bunlar şehre güzellikler verir, zengin bir görüntü verir. Aynı zamanda hizmet edene gurur verir. Şehrin hizmet edenlerine teşekkürünü ifade eder.

Bu yazıda adı geçenler böyle bir iltifata fazlasıyla layık, övülecek kişilerdir.

Talat Bey kardeşimize her zamanki canlılığı ve sağlığı ile daha nice yıllar, mutluluklar dilerim...

“ÇORUM KONULU YAYINLARDAN” “BİR DEMET”

Sayın Abdulkadir Ozulu Edebiyatçıdır. İlmi birikimini Çorum için kullanan büyük bir Çorum sevdalısıdır.

1966’da lise Edebiyat Öğretmeni olarak Çorum edebi hayatına başlamıştır.

Çorum ve Çevre aşığı olarak ilk günden ‘Çorum’a nasıl faydalı olabilirim’ fikri, idealinin düsturu olmuştur. Önce yazdığı (Vatan İçin) isimli hikaye kitabını, diğer kitaplar takip etmiştir. Bu arada bir de ‘Hititler Tarihi’ araştırması kitaplaşmıştır.

Ancak bu eserler onu tatmin etmiyordu. Mutlaka Çorum’un geçmişini araştırmak, geçmişini öğrenerek Çorum’un önünü açmak istiyordu.

Bunun için yazılı eserler lazımdı. Çorum Gazetesini ilk sayısının birinci sahifesinden itibaren bulmak istiyordu. Gazete 1921’de neşre başlamıştı.

O zaman İstiklal Harbi içindeydik. Gazete eski harflerle basılıyordu. Dili de Osmanlıca’ya yakındı.

Ozulu yılmadan usanmadan gazetenin ilk nüshalarından itibaren 1926’ya kadar olan bütün nüshalarını buldu.

Arap harfleri ile yazılmış gazete nüshalarının içine girdi. Senelerce gazetede yayınlanan makale ve şiirleri tetkik etti, tasnif etti. Sonra bunları kitap haline getirdi.

Bu yönde ilk kitabı “1921-23’te Gazezede Yayınlanan Makale ve Şiirler” adı ile 2006’da neşredildi. Gazete araştırmaları devam etti. Çorum Genel Meclisi 1921-25 tutanakları kitabı yayınlandı. Daha sonra 1921-25 Çorum Gazetesi çevirileri iki cilt halinde yayınlandı. Bu araştırmalar; ‘geçmiş öğrenilmeden gelecek iyi planlanamaz’ gerçeği ile Çorum’un önüne ışık tuttu.

(SÜRECEK)