“Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler”

Günün anlam ve önemini belirten o kadar güzel etkinlikler yapıldı ki gözlerimiz yaşardı. Konuşmacıların sayısı çoktu; konuşacakları o kadar çoktu ki doktorlara konuşma sırası gelmedi.

Çocukluk yıllarında doktor amcalar olarak bildiğimiz hekimlere büyüdüğümüzde bakış açımız değişti. Onları gözü paraya doymayan nankörler olarak gördük.

Doktor Rifat Patır beyi okula davet ettik. Gelecek kuşaklara aktarabilmek için öğrencilerimizi muayenehanesine götürdük. Kartal yuvası olarak bilinen evini her yıl sanat dostlarına açardı.

Okulumuza geldiğinde bir okul çalışanının anlattıkları, onun gözlerini yaşarttı. Kaç hastayı iyileştirdi? Kaç hastanın ilaç parasını tedavi masraflarını üstlendi?

Bir yakınımı doktora götürmüştüm. Bayan doktor, hastanın giyiminden, konuşmalarından maddi sorunları olduğunu anlamış. Tedavi yapıldı. Hastanın yol parasını doktorun kendisi karşıladı.

Yoğun bakımda olan; ailenin bile ümidini kestiği kaç hasta iyileşti? Kaç çocuk ilk adımlarını onların sayesinde attı?

Balıklar (mahiler) yaşadıkları denizin ne olduğunu bilmezmiş. İnsanlar da yaşadığı dünyanın, sağlıklı bir ömür sürebilmek için sağlık personelinin günün yirmi dört saati gösterdiği çabayı bilmezler. Aslına bakarsanız bilmek istemezler.

Köprünün altından çok sular akar. Hasta olmadan köprünün üstünden geçebilmek için bazı insanlar çok çaba gösterir.

Sahi ondört mart niçin kutlanır, kaç yıldır bu kutlamalar yapılır?