Yıllarca üç kıtanın en temiz şehri diye anılan ve bu konuda göğsümüzü kabartan canım memleketim Çorum, uzunca zamandır nahoş olayları ile anılır olmuş, hiç yakışık almayacak yüz kızartıcı onlarca hadiseye konu yapılmıştı.

Her gün internet üzerinden gerek birkaç gazete ve haber sitelerinden, gerekse sosyal medya paylaşım sayfalarından memleketi takip eden ve kalbi Çorum için atan biz Çorum dışında yaşayan insanlar, canımız şehrimizin kültür ve turizminin gelişmesi, için çaba harcıyoruz. Bilmeyen, tanımayan ülke vatandaşlarına tanıtmak adına, şehrimizin birer gönüllü kültür elçisi olarak, gerek bireysel, gerekse sivil toplum kuruluşları yoluyla var gücümüzle çalıştığımızı belirtmek isterim.

Hiçbir zaman küçümsenmeyecek ölçüde, bu saydığım herkesin, kendi gücü, kudreti, çevresi ve bakış açılarıyla memleketimiz için canhıraş şekilde uğraştığını sayısız defa görmüş, yaşamış biriyim. Aktif olarak artık içlerinde bulunmasam da, dolaylı yollardan bir çoğuna manevi destek verdiğim her biri ayrı bir değer olan vakıf, dernek, federasyon ve tüm sivil toplum kuruluşu gönüllüsü hemşehrilerime, emekleri ve yaptıkları için memleketim adına ayrıca teşekkür ediyorum.

Bizler il dışında sevgisini ve özlemini her daim içimizde hissettiğimiz memleketimiz için çaba sarfederken, memleketimizin merkezinde, başta genç ve yakışıklı Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi olmak üzere, her türlü hizmetleriyle gece gündüz koşturan Belediye Başkanımız Sayın Halil İbrahim Aşgın ve kıymetli ekibini, şehrin huzuru ve sükuneti adına güvencemiz olan Emniyet Teşkilatı’nın kıymetli Müdürü Sayın Mehmet Gülser ve cefakar personelini, tüm kurumlarımızı kutluyor, teşekkür ediyorum.

Her zaman savunduğum bir düşünce var ki o da, bu memleketin gerçek kahramanlarından birinin de, ülkesine, şehrine, beldesine, köyüne yatırım yapıp istihdam yaratan iş insanları, yani müteşebbislerimiz olduğudur.

Kim memleketin aşı,işi huzuru için bir çivi çakmışsa Allah ondan razı olsun derim hep.

Bu vesileyle, uzun zamandır gerek kendi şehrimiz canım Çorum’un, komşu iller Yozgat, Çankırı, Kastamonu ve Karabük’ün doğalgaz dağıtımını gerçekleştiren Sayın Ahmet Ahlatcı’nın, Antalya’nın da dahil olduğu 10 ilin gaz dağıtım şirketi Enerya’yı bünyesine almış olmasını, diğer yatırım ve girişimlerini büyük bir ilgiyle, gıptayla izliyorum.

Kendisine, bir hemşehri olarak çok özel tebriklerimi, teşekkürlerimi sunuyorum.

Son günlerde, burundan sprey şeklinde uygulanacak aşı çalışmalarıyla kamuoyunda adından sıkça bahsettiren ve eminim ülkemiz insanlarına gerek sağlık ve gerekse istihdam alanında büyük katkı sağlayacağına inandığım bu projeyi hayata geçirmek adına maddi-manevi var gücüyle çaba sarfeden bu kıymetli iş insanı hemşehrimiz için, ne desek, ne söylesek, ne kadar gururlansak azdır. Hatta bu konuda kelimeler kifayetsiz kalır diye düşünüyor, yürekten ve tüm gücümle alkışlıyorum.

Kendisiyle gururlandığımız, ve hemen hemen bir çok değişik alanda hizmetlere yatırım yapan, ve bu vesileyle insanımıza iş, aş olanakları sağlayan ve destek olan kıymetli Ahmet Ahlatcı’ya, Çorum’un ulusal alanda, adının, kültürünün, türkülerinin, yurt içi ve yurt dışında, ulusal ve yerel medyada ve basında, her gittiği konserde, programda, seminer ve açılışlarda göğsünü kabartarak, sesi soluğu olan emektar bir sanatçısı olarak, benim de küçük bir çağrım var.

Özellikle pandemi olaylarının başladığı andan beri, işyerleri ve mekanların kapanması, konser, düğün ve benzeri etkinliklerin yasaklanması sebebiyle zor günler yaşamış ve halen yaşamakta olan, başta Müzisyenler olmak üzere, tiyatrocu, ve benzeri sanat camiası emektarlarının bu zor günleri atlatması için de bir el atmasını, desteklerini rica ediyorum.

Sanat bir ülkenin yüz akıdır, olmazsa olmazları’ndandır, ama ne acıdır ki, maalesef ülkemizde pek kıymeti olmayan, hani tabir yerinde ise yangında en son kurtarılacak olanlardan, hatta en son akla gelen şeylerdendir.

Sayın Ahlatcı’nın nezdinde, şehri, ülkesi ve insanı için dertlenen tüm iş insanlarına da sesleniyorum:

Bizim meşhur bir ata sözümüzün de ifade ettiği üzere: “Çöreğim pişene kadar ekmek verenden Allah razı olsun!’’

Ezcümle, elçiye zeval olmaz misali, ben de bu elçilik vazifemi yaparak diyorum ki:

Çöreğini pişirmeye çalışan sanat camiasının, una, suya, kibrite, oduna, hatta ekmeğe ihtiyacı var, haberiniz olsun.

Nanografi Nano Teknoloji AŞ’nin çatı şirketi Ahlatcı Holding’in Başkanı, kıymetli hemşehrimiz Sayın Ahmet Ahlatcı beye, sprey aşı çalışması başta olmak üzere, memleketime kattığı tüm güzellikler için sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum.