Ağustos ayının sonuna doğru tesadüfen okuduğum bir yazı dikkatimi çekti. Yazıyı okuduğumda AR-GE' nin hayatımıza kattığı önemi bir kez daha anladım. Siz de okuduğunuzda eminim benim düşündüklerimi düşünecek, AR-GE'nin günlük yaşantımıza kattığı değer yanında neleri etkileyebildiğini daha iyi anlayacaksınız.

Gelelim yaşanmış hikayemize...

Yıl 1983.

Yer Amerika Birleşik devletleri, New Jersey Eyaleti .

Hikayenin kahramanı Danny Troatman.

Otomotiv sektörünün devi olan Porsche firması, 1983 yılında teknik donanıma sahip bir otomobille satışa çıkar.

Danny Troatman isimli şahıs piyasa yeni sürülen Porsche marka aracı satın alır. Troatman bir ay önce aldığı araçla ilgili sıkıntılar yaşamaya başlar ve firmaya bir şikayet mektubu yazar.

Troatman'ın şikayeti ise şudur:

“Adım Danny Troatman. New Jersey’de yaşıyorum. Eşim ve çocuklarımla her akşam film seyretmeden önce şehir merkezinde bulunan markete dondurma almaya gidiyorum. Bir ay önce aldığım Porsche marka arabamla tabii ki…

Fakat ne ilginçtir, ne zaman çikolatalı veya meyveli dondurma alıp arabama dönsem, araç çalışmıyor. Oysa vanilyalı aldığım zaman aracım rahatlıkla çalışıyor.

Bunu birkaç kere denedim ve her seferinde aynı sonucu aldım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler."

Müşterilerinin her türlü yorum, şikayet ve fikirlerini önemseyen Porsche yönetimi, aracın piyasaya sürülmesinden 2 ay sonra aldığı mektubu üzerine müşterinin oturduğu bölgeye bir mühendis gönderiyor ve sorunun sebebini öğreninceye kadar mühendisinin orada kalmasını sağlıyor.

Bu durumun ardından mühendis New Jersey’e varıyor ve Bay Troatman ile iletişime geçiyor.

O akşamdan itibaren her akşam mühendis ve Bay Troatman dondurma almak üzere markete gidiyorlar. Gerçekten de çikolatalı ve meyveli dondurma alınca araba çalışmıyor ama vanilyalı aldığı zaman araç sorun çıkarmadan çalışıyor.

Başlangıçta mühendis bu durum karşısında şaşırıyor fakat bilimsellikten uzaklaşmamaya çalışıyor. Yaklaşık bir ay geçiyor ve Bay Troatman ile her gün markete giden mühendis, sonunda olayı çözüyor.

Yeni model Porsche arabalarda kullanılan soğutma sistemi, araç durdurulduktan hemen sonra devreye giriyor ve motor belirli bir ısıya düşene kadar motoru kilitliyor. Markette en çok satılan dondurma ise vanilyalı.

Bundan dolayı vanilyalı dondurma tezgahı önünde sürekli sıra oluyor. Bay Troatman sıraya girip dondurmasını alana kadar geçen süre, motorun soğuması için yeterli oluyor. Fakat çikolatalı veya meyveli dondurma tezgahı önünde sıra olmadığı için dondurmayı hemen alıp aracına geri dönüyor. Motor ise kilitli olduğu için araç çalışmıyor.

Mühendis, raporunu yönetime sunuyor ve piyasadaki araçlar geri toplanıp, gerekli ayarlamalar yapılıyor, müşterilere yeni haliyle teslim ediliyor.

Bu yazıyı kaleme aldıktan ve yaşanmış bu olayı okuduktan sonra kendime şu soruyu soruyorum. Acaba bu olay Türkiye'de olsa nasıl neticelenirdi? Cevabını siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

En güzel günler sizlerin olsun...

*

KADEŞ ÜZERİNE

Çorum Haber Gazetesi’ni yöneten deneyimli gazeteci Mehmet Yolyapar’ın “Kadeş Barış Antlaşması” ile ilgili yazılarını takdirle okuyorum.

Kadeş, Çorum için gerçekten dünya çapında önemli bir değer. Barış şehri hedefi için, dünyanın barış simgesi bu isimden yararlanılabilir, yararlanılmalı.

Yeni düzenlenmekte olan meydana “Kadeş” adınının verilmesi önerisini de son derece isabetli buluyorum.

Çorum’un imajına olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Çorum’u yönetenler, bu öneriyi önemle değerlendirmeliler.