Benim balam neler eyler?

Aile içinde başlayan yarış apartman içinde, devamında mahallede tüm hızıyla devam eder. Çoğu zaman insanları yönlendirir. Aile büyükleri, kendilerinin elde edemedikleri başarıları çocuklarında görmek ister. Hırsları, insanları yönlendirmeye başladığında yarış atlarının yerine kendileri yarışmaya başlar. Yarışacaksın; rakiplerinden üstün geleceksin. Bu kadarı yetmez; ezeceksin.

İnsanların zayıf taraflarını fırsata dönüştürmesini bilenler boş durmaz. Çevresinde gördüğü her şeyi paraya dönüştürmesini bilenler, bu anlayışı kendileri açısından en uygun şekilde değerlendirirler.

İzleyici sayısını artırmak için her yolu deneyen televizyon kanalları, yarışma programları düzenlediler. Rakip kanallar, yarışma programlarıyla aslına bakarsan birbirleriyle yarışmaya başladılar. Düzenlenen yarışmalarda ön plana çıkan hangi yarışmanın kazandığı değil; hangi kanalın daha fazla reklam aldığı daha önemliydi.

Yarışma programlarının içinde en masum olanı bilgi yarışmaları olmalı. Başlangıçta gerçek anlamda bilgi yarışırken izleyiciden beklenen ilgiyi bulamadı. Sorulan sorular seyirci sayısını azalttı. Daha basit sorular soruldu. İlginin artması için para ödülleri artırıldı. Bulunan bütün çözüm yolları kısa sürede anlamını yitirdi.

Televizyon kanallarında farklı yarışma programları boy gösterdi. Çeşit çeşit yarışma programları yapıldı. Evlenmek isteyenler, daha yüksek gerilimde elektrik alabilmek için yarıştılar. Birbirinden güzel dizilerin yerine insanlar; evlerini, arabalarını yarıştıranları izlemeye başladı.

Komedi tarzında yarışmalar başladı. Gerçekten yılların tiyatro, sinema sanatçılarına taş çıkaran yarışmacılar izleyicilerin beğenisini kazandı. Yarışmalarda kazananlar, gerçek hayatta ne kazandı, yakın çevresi dışında kimse bilmiyor.

Ses yarışmaları düzenlendi. Onlarca insan akın etti. Müzik bilgisi tartışılacak “çok ünlü kişiler” jüride yer aldı. Yarışmacıları aşağıladı, onlara hakaretler yağdırdı. İzleyiciler, cep telefonlarıyla tuttukları yarışmacının kazanabilmesi için sms gönderdiler. Kazanan telefon operatörleriyle birlikte televizyon kanalları oldu.

Yarışma programları izleyicileri ekrana kilitlemişti. Her yarışma programı rakip kanallar tarafından ufak tefek değişikliklerle yeniden izleyicinin karşısına çıkıyordu. Ünlü olabilmek için bir televizyon kanalının müzik yarışmasına katılan yarışmacı, jüri üyelerinden birini seçiyordu. Değerli jüri üyeleri yarışmacıyı elde edebilmek için yarışıyordu. Yarışma programlarının tadı kaçmıştı.

İnternet ortamında dolaşırken önceki yıllarda yapılan bir yarışma programı ilgimi çekti. Komedi tarzında yapılan yarışmada tüm rakiplerini eleyen delikanlı gerçekten çok başarılıydı. Yetenekliydi. Onun başarısının yüzde birini gösteremeyen, ancak bir şekilde ünlü olmuş kişiler televizyonların starları olmuştu. Onlar, kendilerine yeni rakip istemiyordu!

Uzun süreli yarışma programında yeteneğiyle başarılı olan genç ünlü olmayı başarmıştı. Üç yıllık bir süre içinde sayısız yarışma programları düzenlendi. Kaybedenler büyük bir üzüntüyle evlerine döndü.

Kazananları ise sadece hayal kırıklığı bekliyordu.