Mizah insan anlayışını, yaratıcılığını geliştiren bir bakış açısıdır. Güzellik bakan gözdedir. Mizah insana yaşama sevinci verir. Mizah, günlük olaylara, dünyaya sıradan bir bakış açısı değildir. Olaylara, olağan dışı, sıra dışı bakıldığında ortaya çıkar.

Mizah için zekâ, birikim, donanım ve kültür gerekir.

1-Süpermarkette çalışan bir eleman işinden sıkılınca ayrılmış ve trafik polisi olmuş. Birkaç gün sonra bir arkadaşı işi nasıl bulduğunu sormuş. Polis, “Maaş ve çalışma saatleri pek iyi sayılmaz, ama en azından müşteri her zaman haksız..”

2-Moşe telefonda Moiz’e, “Bize borcunu ödeyecek misin?” Moiz,”Hayır” Moşe,” Eğer ödemezseniz, bütün diğer alacaklılarınıza bize ödeme yaptığınızı söylerim.”

3-İtalya’da bir mafya babasının karısı doğum yapacakmış. Hastanede bir sevgi bir alaka. Doktor ve hemşireler seferber olmuşlar. İkiz doğuracak kadını doğumhaneye almışlar. İlk çocuk gelmeye başlamış, kafasını uzatıp dışarda kalabalığı görünce, “Hey dostum, ön kapıyı tutmuşlar, arka kapıdan çıkalım” demiş.

4-Korona nedeniyle İsviçre Çin’e savaş ilan etmiş, bir şekilde Çin’e kadar gelmişler. Haber Çin Başbakanına geç ulaşmış. “Başbakan’ım İsviçre’liler saldırdı, Pekin’e girdiler.” İsviçre de ne?” “Avrupa’ da bir ülke.” Kaç kişi bunlar?”

“Beş milyon” “Hangi otelde kalıyorlar?”

5-Hemşire doktora ;” Doktor bey, ne zaman hastanın tansiyonuna bakmak için eğilsem, adamın nabzı hızlanıyor, tansiyonu yükseliyor, ne yapsam acaba?” “Bluzunun göğüs düğmelerini ilikle!”

6-Ağır bir kalp ameliyatından çıkan hastaya doktor sorar; “Nasılsınız, bir şikâyetiniz var mı?” Hasta, “Tanrı yardım etti de kurtuldum” der. Buna çok bozulan doktor. “Asıl ben size yardım ettim de kurtuldunuz. Zira Tanrı dahiliyecidir.” karşılığını verir.

7-Zalim ve acımasız bir diktatör ölmüş, Ülkenin ileri gelenleri cenazenin nasıl defnedilmesi gerektiğini tartışıyorlarmış. Biri, “Cenazeyi yaktıralım mı, gömelim mi?” der. Diğeri, “Bence önce yakalım, sonra gömelim, garanti olsun” der.

8-Başbakan Temel, gazetecilere açıklıyor; “Programımızı tamamlamak için dört yıl daha istiyoruz.” Programınız nedir?” “Dört yıl daha görevde kalmak!”

9-Gluten, günümüz neslinin tütünüdür, zehiridir. Beyin kendi enerji kaynaklarını biriktiremediği için kandan devamlı şeker alır ve kan şekeri düşer. Vücut başka bir enerji kaynağı olan yağı, zor zamanlarda kullanmak için sürekli depolar. Şişmanlığın sebebi budur. (Soner Yalçın, “Saklı Seçilmişler” kitabı)

10-Sentetik kimyasal gübreler ve bitki hastalıklarına ait zehirli ilaçlar sadece toprağı değil bütün canlıları hastalandırmaya başladı.

Pestisit denilen zehirli zirai ilaçlar hasattan sonra ürüne yapışık olarak kalır. Buharlaşma özelliğinden dolayı solunan havaya da bulaşarak insanları ve hayvanları zehirler. Sebze ve meyvelerdeki zirai ilaç kalıntısı yüzünden yıllarca Rusya, Ukrayna ve bazı Avrupa devletleri sebze ve meyvelerimizi sınırdan geri gönderiyorlar. Maalesef, zirai ilaçlı bu sebze ve meyveleri iç piyasada bizler afiyetle tüketiyoruz.

11-Çok şey görmüş olabilirsiniz ama sonradan gördüyseniz sıkıntı!

12-Şu anda yaşayan jenerasyon, son bağımsız düşünen ve yaşayan jenerasyondur. Homosapiens 40-50 yıl sonra evrimleşerek başka bir insan tipine dönüşecektir.

(Prof. Dr. Yuval Noah Harari’nin yapay zekâ ile ilgili bu dehşetli tespiti bir felâket)

13-Madem görüyorsunuz, o vakit hoş görün!

14-Bundan dört ay önce deselerdi ki, “Dünyada bir virüs çıkacak, her yere yayılacak, pek çok insan ölecek, aylarca evlerinden çıkamayacaklar.” Derdik ki, “Sen çok film izliyorsun, biraz ara ver. Şimdi herkes evde film izliyor. Hayata ara verdik.”

15-Korona virüsle aniden güç, güzellik, para değersiz oldu ve almaya çalıştığımız oksijeni alamaz olduk. Doğada yaşam sürüyor ve çok güzel. Sadece insanoğlunu kafese soktu. Sanırım doğa bize bir mesaj veriyor:

“GEREKSİZSİNİZ. HAVA, SU, TOPRAK VE GÖKYÜZÜ SİZSİZ GAYET TEMİZ. GERİ GELDİĞİNİZDE BUNU AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN.

BENİM MİSAFİRİMSİNİZ, SAHİBİM DEĞİL.

29 Nisan 2020