Yerçekimi kâşifi Newton’dan gezegenler hâkimi Kopernik’e, matematiğin prensi Ömer Hayyam’dan suyun gizli gücünü ortaya çıkaran Arşimet’e, tıbbın babası Hipokrat’tan kuduzun belalısı Pasteur’e varıncaya dek onlarca bilim adamı yerkürenin dört bir yanında günümüz dünyasının bu bilimsel çatısını örmek için bitmek tükenmek bilmeyen bir azimle çalışmışlardır. Kâh atomları, kâh gezegenleri, bazen mikropları bazen de sayıları konuşturarak tarihi değiştirdiler.

Filozoflara, dâhilere, bilginlere, sanatçılara ve mucitlere hayranım. Bu seçilmiş güzel insanlar yaptıkları keşifler ve yarattıkları eserlerle dünyanın gidişatını etkileyerek insanların yaşamını kolaylaştırmışlardır.

Bu seçilmiş güzel insanların taşıdıkları ortak özellikler şunlardır.

Her şeyden şüphe etmek, doğruyu teşhis etmek, iyi bir araştırıcı ve çalışkan olmak, işini severek yapmak, bilmediğini sormak, kızgınlıktan uzak durmak ve başarılı olduğunda adil davranmak ve mütevazı olmak.

Bugün ilk çağdan başlayarak tarihi değiştiren seçilmiş dehaların kısa öykülerini anlatacağım. Aylar sürecek bir yazı dizisi olacağı için siz okurlarımın da görüşlerini almak isterim. Bana telefon eder veya yazarsanız çok sevinirim.

Burası da bir nevi felsefe okulu olacağı için bilginlerin arasına 21.yüzyıl mizah dâhisi Baaddin’den de kısa ve ince espriler yerleştireceğim.

BAADDİN

Hayat seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.

PİSAGOR (M.Ö. 580- 500)

Pisagor, “evrenin hâkimi sayıdır, sayılar evreni yönetiyor.” diyen ve sayıların babası olarak adlandırılan filozof ve matematikçidir. Dünyanın ilk defa yuvarlak olduğu tezini ortaya atan Pisagor, astronomi, fizik, felsefe, müzik ve dinle de ilgilenmiştir. İnsanlık tarihinin ilk filozofu sayılan Thales’in tavsiyesi ile Mısır ve Babil’e giderek fen ve dini bilimler tahsil etmiştir. “Pisagor Teoremini” buldu ve bir bilim merkezi olan Pisagor okulunu açtı..

Gezgin, kaşif, kâhin ve bilim adamı kimliğiyle çağında büyük bir üne kavuşan Pisagor, ne yazık ki, bu çalışmalarından rahatsız olan halk tarafından Pisagor okulu ateşe verilmiş ve Pisagor öğrencileriyle beraber can vermiştir.

BAADDİN

Kızlar saçını kazıtıyor, erkekler topuz yapıyor. Bu ülkeye acil bir format atmak lazım.

TIBBIN BABASI HİPOKRAT (M.Ö. 460-377)

Tıbbın babası. Yirmi asır boyunca tıbbı tekeline aldı; “Hipokrat Yemini” ile doktorların vicdanı oldu. Kim derdi ki, milattan önce 460 yılında İstanköy’de (Kos adası) doğan Hipokrat’ın adı, ölümünden 2396 sene sonra bile, dünyanın dört bir yanında, doktorların mesleğe bağlılıklarını gösteren yeminle birlikte kulaklarda çınlayacak.

Babası da bir hekim olan Hipokrat, Taşoz, Larissa (Ezine) ve bugünkü Balıkesir Erdek civarında baba mesleğini devam ettirmiş bir süre sonda İstanköy’e dönerek ölene kadar burada hekimlik yapmıştır.

BAADDİN

Eskiden ne güzeldi, kızlar utanır, erkekler kıskanırdı. Şimdi Leyla şüpheli, Mecnun küpeli.

GEOMETRİNİN BABASI ÖKLİD ( M.Ö. 323-283)

Günümüz geometrisinin temellerini atan Öklid, adeta bilinmek istemeyen bir âlim gibi yaşamıştır. Geride geometri alanında dördü sonradan kaybolan, biri de geometrinin temeli olan on eser bırakmasına rağmen, yaşamı konusunda hiçbir iz bırakmamıştır.

Milattan önce 300 dolaylarında Mısır’ın İskenderiye kentinde yaşadığı biliniyor. Gençliğinde, Atina’da bulunan Platon okulunda fizik, astronomi, matematik, geometri ve müzik alanlarında eğitim görmüştür. Daha sonra doğum yeri olan İskenderiye’ye giderek yaşamının büyük kısmını burada geçirmiştir. Burada matematik okulu kurmuş ve en ünlü eseri olan “Elementler” adlı kitabını 40 yaşında iken burada yazmıştır.

BAADDİN

Bir ilişkiyi kurtarmak için önce sabır, sonra zeka, bir kaşık tuz, 10 gram zencefil, bir tutam meyan kökü… Hâlâ okuyor musun? Sirke de koy, sirke…

20 Şubat 2019