Geçen Pazar bahar geldi diye Suadiye sahiline indik. Aman Allah’ım, her taraf insan ve araba kaynıyordu. İstanbul resmen insan ve araba kusmuştu. Aşiyan Musiki Cemiyetinin Yeditepe Üniversitesinde vereceği konsere de gidemedik.

Bir zamanlar Türkiye okuma, yazma özürlü bir toplumdu. Şimdi kadın, çoluk, çocuk, yaşlı, genç, hasta, sökel herkes ama herkes sürekli telefonla konuşuyor.

Özellikle genç kızlar ve bayanlar hiç susmuyorlar.

BAADDİN = Mono lisa’nın neden bu kadar çok sevildiği şimdi anlaşıldı.

Kadın konuşmuyor kardeşim!!!

*

İBN HEYSEM (965-1040)

Işığın sırlarını Batı’dan altı asır önce çözen İslam alimi İbn Heysem’dir. Heysem, Optiğin Hazinesi (Kitap-Ül Menazir) adlı eserinde önce doğuyu, ardından da çeviriler yoluyla batıyı aydınlatmıştır.

Heysem, Basra’da doğmuş Bağdat’a giderek matematik, fizik, mühendislik ve astronomi alanında kendisini yetiştirmiş ve çalışmalarını Mısır’da tamamlamıştır.

İbn Heysem’den önce batılılar, insanoğlunun nesneleri gözden çıkan ışınlarla gördüğüne inanıyordu. Heysem, nesnelerden yansıyan ışığın gözümüze gelmesiyle nesnelerin göründüğünü ispatladı.

Heysem, matematik, cebir, felsefe ay ve güneş tutulmaları optik, kâinatın düzeni, görme, göz ve yapısı, fizik ve astronomi gibi sahalarda yüze yakın kitap yazmıştır.

Nobel ödüllü fizikçi Abdüs Salem,“ Heysem, optik alanında yaptığı deneysel katkılarla Fermat, Newton ve Roger Bacon gibi alimlere deniz feneri olmuştur.” der.

BAADDİN: Madem ikimiz de yatınca tavanla bakışıyoruz. Bu neden aynı tavan olmasın? Bak, bak, teklife bak!!!

BİRUNİ (973-1048)

Unesco, kendisi için, 25 dilde yayın yapan Coruier dergisi tarafından hazırlanan özel sayıda Biruni’yi şöyle sunuyordu. “1000 yıl önce Orta Asya’da yaşayan evrensel bir deha: Biruni. Astronom, tarihçi, botanist, farmakolog, jeolog, ozan, filozof, matematikçi, coğrafyacı ve hümanist.

Kolomb’dan önce yeni kıtalardan, Newton’dan önce yerçekiminden söz eden Biruni, yaşadığı çağın kendi adıyla anılmasını sağlayacak yetkinlikte bir dehaydı.

973 yılında Harezmlerin başkenti Kas şehrinde dünyaya geldi. Kısa zamanda kendisini yetiştiren Biruni, güneşin kendisine bakamayınca sudaki aksine bakarak inceleme yaptı. Gazneli Mahmut ve oğlu Mesut zamanında Gazne hazinesinin başına geçti. Dünyanın yarı çapını ölçtü. Hindistan’da matematik, astronomi, fizik ve tabii bilimler üzerinde çalışmalar yaptı. Arkasında 120’den fazla eser bırakan Biruni 1051 yılında Gazne’de öldü.

Doğumunun 1000’ci yılında pek çok ülke adına pul bastırdı. Özbekistan’da hayatı filme alındı. Yaşadığı asra “Biruni Asrı” adı verildi. Isının metaller üzerinde genleşme etkisini; altın, cıva, bakır, demir ve zümrüt gibi pek çok elementin özgül ağırlığını keşfetti. İlk sezaryen doğumunu yapan Biruni tıp alanında da devrim yapmış.

*

BAADDİN

1-Doğru insanı bulduğunuzda beni de çağırın. Neye benziyormuş? nasıl bir ademmiş? Ben de bir göreyim. Meraktan çatlayacağım vallahi…

2-İyi ki varım lan. Ben de olmasam çok yalnız kalacaktım.

3-Kekliği düz ovada avladın, tamam, kanadını kanadına bağladın, ona da eyvallah. Karşısına geçip niye şıkıdık, şıkıdık oynuyorsun? Nasıl bir psikopatsın?

4-Arkadaşlar bu seçimlerde benim oğluma oy vermeyin. Herkesin oğlu mebus olunca zengin olur. Benim oğlan satmadık arazi bırakmadı.

5-İnsan vücudunda 7 trilyon sinir hücresi var, bir de bunları aynı anda zıplatmayı başaran insanlar var.

6-Telefonda 5-6 saat konuşan hatunlara, “Ne konuşuyorsunuz o kadar hanımlar ?” deyince, dedi kodu demiyor, havadan sudan diyor. Ne olmuş hidrojenle oksijen ayrılmış mı?”

13 Mart 2019