Bir çok tarih araştırmacının, geçmişin büyük siması erkeklerin dünyasını ortaya çıkarmayı amaçlayarak işe başladığı, ancak bu tür incelemelerde, yer yer ortaya çıkan kadın figürünün, araştırmaya konu olan ünlü erkeğin annesi, kızkardeşi, karısı, sevgilisi ya da kızı olarak yansıtıldığı görülmektedir. Böylece kadın, yine erkeğe bağlı, onu şekillendiren veya tamamlayan bir figür niteliğinde tarih sahnesinde yerini almaktadır.   
Bununla birlikte tarihte önemli yerleri olan Nefertiti, Semiramis.,Kleopatra, Theodora ve Hürrem Sultan gibi ünlü kadınların hakkında pek çok popüler eser yazılmıştır. Fakat  geçmişte isim yaparak tarihe iz bırakmış diğer ünlü kadınları konu alan ilmi araştırmaların eksik olduğu tespitine varılmıştır. Örneğin, M.Ö.13. yüzyılda hüküm sürmüş olan Mısır kraliçesi Haçepsut, Hitit kraliçesi Puduhepa gibi ünlü kadınların yeteri kadar tanınmadığı ve tarih çerçevesi içinde, kadının toplumdaki yerinin tüm olarak ele alınmadığı görülmekte, toplumsal eşitsizlerin en önemlilerinden birisi olan kadın ile erkek arasında cinsiyete bağlı olarak ortaya çıkan eşitsizlikler ortaya çıkmaktadır. Bunların nedenlerini ise tarihin derinliklerinde aramak gerekmektedir
   Uygarlığın gelişiminde kadınların da katkısının olduğu gerçeğinden hareketle daha iyi ve yaşanabilir bir toplumsal dünyanın kuruluşunda geçmişteki kadınların ne şekilde ve nasıl rol oynadıklarını ortaya koyabilmek için bir kadın bakış açısıyla tarihin yeniden ele alınarak yazılması gerektiğini düşünüyor ve buradan yola çıkarak tarihe mührünü vuran Hitit Kraliçesi PUDUHEPA' dan bahsetmek istiyorum....

Kadeş Barış Anlaşmasında mührü bulunan Kraliçe Puduhepa (III.Hattuşili'nin Eşi)

*

Hitit imparatorluğunun en güçlü krallarından III. Hattuşili'nin eşi (kraliçe) Puduhepa tarihin en kişilik sahibi ve zeki kadınlarından birisi olarak bilinmektedir. Modern literatürde eleştirel bazda tarihteki ilk feminist kadın olarak tanımlanır. Puduhepa, Hurrice bir isim ve kendisi de Hurri kökenli (Hurriler; M.Ö.II.bin yıllarında Kuzey Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Çukurova bölgelerinde çoğunluğu oluşturan bir halktır.) Günümüzde Çukurova’da (Kizzuwatna) bulunan Lawazantiye kentinde  Pentişarri isimli bir rahibin kızı olarak dünyaya geliyor ve evlenene kadar burada Tanrıça İştar'ın rahibesi olarak bir hayat sürüyor. Hitit Kralı III. Hattuşili'nin kendi otobiyografisinde anlattığına göre; Hattuşili Kadeş savaşından dönüşte Tanrıça İştar'a saygılarını sunmak için Kizzuwatna’daki Lawazantiya kentine uğruyor  burada gördüğü Pudupeya ile evlenme kararı alıyor. Hitit İmparatorluğu açısından rahat ve verimli bir hükümranlık dönemine tekabül eden ve özellikle de diplomasi ile ilgili konulardaki atılımlarla  tanımlanan III. Hattuşili dönemi; sanırım Puduhepa gibi zeki ve güçlü bir kadının varlığı söz konusu olmasaydı bu derece  başarılı olamazdı. Zira Puduhepa'nın devlet işlerinde söz sahibi olduğu, eşinin yerine davalara baktığı, devlet anlaşmalarına kral ile birlikte mührünü bastığı bilinmektedir. Diğer ülkelerin krallarıyla hatta o dönemin en süper güçlerinden Mısır İmparatorluğunun lideri II. Ramses ile mektuplaşan, çağının dünyasına ve  Anadolu tarihine gerçek anlamda damgasını vurmuş şahsiyet. Öyle ki, tarihte iki büyük devlet arasında yapılan ilk yazılı barış anlaşması olarak geçen Kadeş Barış Antlaşması’nın altında bile Puduhepa’nın mührü bulunmaktadır.
Kizzuwatnalı yani Çukurovalı Hitit Kraliçesi Puduhepa, kuşkusuz Anadolu kadınlarının en unutulmaz, en güçlü ve başarılılarından biri.
Bizim 3500 yıl sonra  bile olsa ondan öğrenecek çok şeyimiz var...!

Sevgiyle kalın...