(Aşağıdaki 4 fıkra,1945 Senesinde M.Zeki Pakalının uzun araştırmaları sayesinde meydana getirdiği ‘’Tarihe mal olmuş fıkralar’’adlı kitabından seçilmiştir... )

1) Abdülhamit bir gün,aynI zamanda  hususi doktoru olan Etfal hastanesi baş tabibi İbrahim paşa’yı Yıldız Sarayında  bir odaya götürdü.İbrahim paşa’nın o vakte kadar görmediği bu odanın bir tarafında Mithat paşa öbür tarafında da

Namık Kemal’in resimleri asılı idi. Abdülhamit,paşa’ya bu resimleri göstererek

‘’Tanıdın mı?’ dedi.

Vaziyetin vehametini takdir eden İbrahim Paşa belayı üzerine sıçratmamak için ‘’Hayır’’demeye mecbur oldu. Hünkar “iyi bak!” deyince “Bunu tanıdım, Namık Kemal. Ötekini tanıyamadım, der.

Abdülhamit “O da, Mithat Paşa’dır’’ dedikten sonra  şunu ilave etti:

-Hürriyete çalışanlar içinde bu ikisi samimi idi,Ziya Paşa ve diğerleri menfeatperest  adamlardı.’’demiştir.

*     *     *

2) Trabzon’a giden mülkiye müfettişlerinden Ziya Bey, eşraftan ve idare meclisi azasından Ahmet Bey’in selamlığında, Trabzon’a gelmiş olan valilerden  en iyisinin  hangisi olduğunu sordu.

Eşraftan Taib Bey “Yirmi kadar Vali  hatırlıyorum.” dedikten sonra ilave etti :

-Bunlardan Allah gani,gani rahmet etsin Ahmet Paşa’ya, en iyisiydi..

Müfettiş sordu

-Ne yaptı?

 Taip bey şu cevabı verdi:

-Gelirken Gümüşhane’de öldü..

*     *     *

3) Şair Deli Nüshet, Bursa’da iken, deliliği ile tanınmış bir zat valiliğe  tayin oldu. Yine deli diye anılan bir başkası da kadı idi.

Bir gün sokakta zaptiyelerin bir adamı sürükleyerek götürdüklerini gören Nüshet sordu.

-Bunu nereye götürüyorsunuz?

Zaptiyelerden biri:

-Delidir, tımarhaneye götürüyoruz! deyince şair gülmeye başlayarak,

-Ayol,dedi,

-Delinin tımarhanede ne işi var. Devlet işlerinde hiç mi boş makam kalmadı ?...

*     *     *

4) Bir gün Sultan Aziz camlı köşkte otururken yangına giden tulumbacılar geçti.Sultan Aziz  bunları göstererek başmabeyinci Şair Nevres paşa’ya sordu:

- Nevres, millet,millet dediğiniz bu baldırı çıplaklar mı?

Nevres paşa hemen şu cevabı verdi:

-Evet efendimiz! Millet bunlardır. Sarayı hümayınınız önünde demirli olan donanmayı,memalik-i mahrusanızı müdafaa eden orduyu  bunlar yaparlar,hazine-i  maliyeyi bunlar doldurur.Matbah-ı amireyi……….

Başmabeyinci Paşa sözünü bitirmeye vakit bulamadan Sultan Aziz kovdu.

-Çık dışarı edepsiz herif !

Padişah, Nevres Paşa’yı birkaç ay yanına almadı