Dünyadaki toplam Yahudi nüfusu bir İstanbul kadardır. Yani 14 milyon. Ama bu küçük cemaat adeta bütün dünyayı yönetir olmuştur.
Dünyanın en ünlü bilim adamları onlardandır:
Einstein, Freud, Marx, Newton, Darwin...
Dünyanın en ünlü iş adamları onlardandır:
George Soros (finansçı-ABD), Robert Murdoch (medya devi-ABD), Ralph Lauren (Polo'nun sahibi-ABD), Levi Strauss (Levi's Jeans'ın sahibi-ABD), Mark Zuckerberg (Facebook'un sahibi ve kurucusu-ABD), Sergey Brin (Google'un kurucusu-ABD), Michael Dell (Dell compütürlerin sahibi-ABD)...
Dünyanın en ünlü basın organları onlarındır:
New York Times - Wall Street Jurnal - Time - Newsweek - The Times - The DailyTelegraph - The Daily Mail - Washington Post - Daily News - MTV-REUTERS -Warner grubu - NBS - CBS ve ABC gibi medya grupları...
Dünyanın en ünlü yönetmenleri onlardandır:
Steven Spielberg, Woody Ailen, Roman Polanski, Oliver Stone...
Dünyanın en ünlü siyasetçileri onlardandır:
İngiltere Başbakanı olan ve "Gazze açık hava hapishanesi olarak kalamaz" diyen David Comeron, İngiltere İşçi Partisi Lideri Ed Milband, Fransa eski cumhurbaşkanı Nicole Sarkozy, ABD parlamentosunda birçok senatör, birçok ABD eyaletinin valileri...
* * *
Bilim dünyasına baktığımızda ise:
Dünyanın en prestijli bilim ödülleri Nobel ödülüdür. 1901'den bu yana verilmektedir.
Edebiyat-Ekonomi- Tıp-Fizik-Kimya-Barış dallarındadır bu ödüller.
57 devletten oluşan 1,5 milyarlık İslam dünyasında, bilim dalında Nobel ödülü alan iki kişidir. Biri Pakistanlı Abdus Selam 1979 yılında Fizik dalında, diğeri Mısırlı Ahmed Zewail 1999 yılında Kimya dalında.
Müslümanların %1'i kadar ve dünyadaki toplam nüfusu 14 milyon olan Yahudi toplumunda ise bilim dalında 104 Nobel ödülü alınmıştır.
Ayrıca şunu da belirtelim ki, Edebiyat alanında İslam dünyası yalnız 2 Nobel ödülü almıştır. Biri 1988'de Mısırlı Necip Mahfuz, diğeri 2006'da yazarımız Orhan Pamuk'tur.
Pakistanlı bilim adamı Dr. Faruk Saleem'in hazırlamış olduğu bir liste vardır ki, bilim, sanat, edebiyat, ekonomi, iş dünyası ve siyaset alanındaki bu liste çok uzundur. Listeyi bu yazının içine almak olanaksızdır.
Ancak o listede görülmektedir ki, 14 milyonluk Yahudi dünyası, dünya sermayesini yöneten, dünya siyasetini yöneten, dünya bilim hayatına damgasını vuran bir toplum olmuştur.
* * *
Elbette ki, bu durum Müslümanların aptal, Yahudilerin çok zeki olduğu anlamına da gelmez.
Ama 1,5 milyarlık İslam dünyasının sorgulaması gereken bir realitedir.
O halde soralım:
Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
-Cevap: Eğitimdir. Yani sorgulayıcı, araştırıcı, yaratıcı bir eğitimdir.
-Cevap: Başarılı olmak hırsıdır. Güçlü bir milli refleks varlığıdır.
-Cevap: Çok güçlü bir dayanışma ruhudur.
-Cevap: Dünya siyasetindeki etkinliğidir. Küresel gücün desteğidir.
Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?
-Cevap: Yanlış eğitim, daha da ötesi sıfır eğitimdir. Yani din eksenli, sorgusuz, araştırmasız, ezberci bir eğitimdir.
-Cevap: Bilim üretmeyen, üretilenleri kullanan tüketici bir toplum oluşudur.
Gençlerimizin sık sık vurguladığı eğitimdeki itiraz, bugüne kadar asla dinlenmemiştir. Ve de her defasında çocuksu itirazlar olarak görülmüştür.
-Cevap: Dayanışma ruhu yoksunluğudur ki, Irak'ta, Suriye'de Müslüman'ın Müslüman'ı katlettiği gibi...
Irak'ta Türkmenlerin katledilmesinin seyredildiği gibi...
Gazze'de Gazzeli Müslümanların katledilmesinin 1,5 Milyarlık İslam dünyası tarafından, 350 milyonluk Arap dünyası tarafından seyredildiği gibi...
Sanki bir savaş filmi seyreder gibi...
* * *
Evet, İslam dünyası kendini bir sorgulamalıdır.
14 milyonluk Yahudi toplum karşısındaki acizliğini bir sorgulamalıdır.
57 devletli 1,5 milyar nüfusun, neden dünya siyasetinde etkisiz oluşunu, neden bilim-teknoloji üretemeyişini, neden dünya çapında bilim, sanat, edebiyat, siyaset adamı yetiştiremeyişini sorgulamalıdır.
Ve her şeyden önce, ağırlığı din eksenli bir eğitimle bir şey verilemeyeceği, verilemediği sorgulanmalıdır.
Araştırmayan, sormayan, sisteme ya da herhangi bir düşünceye kapıkulu yetiştirmeyi amaçlayan bir eğitim sistemiyle, ne bilim adamının ne de siyasetçinin yetişemeyeceği sorgulanmalıdır.
Herhalde bu sorgulamalar, İslam dünyası içinde önemli bir yeri olan Türkiye için daha da önemli ve de öncelikli olmalıdır.