1979 yılında ilçedeki Küçük Sanayi Sitesinde (KSS), bir demirci atölyesinde çırak olarak çalışma hayatına başlayan 51 yaşındaki Muharrem Toprakçıoğlu, 1998 yılında yaşadığı bir kaza sonucu hayatının geri kalanını tekerlekli sandalye üzerinde devam ettirmek zorunda kalmasına rağmen demircilik mesleğini bırakmadı.
1984 yılında kendi işyerini açarak mesleğine kendi atölyesinde devam eden Toprakçıoğlu, 1998 yılında kavak ağacından düşmesi sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.
Demir ustası Muharrem Toprakçıoğlu, 35 yıldır mesleğini sürdürdüğünü belirterek, yürüme engelli olmasının kendisini mesleğinden koparamadığını söyledi.

YANLIŞ MÜDAHALE SAKAT BIRAKTI
Yanlış müdahale sonucu sakat kaldığını ifade eden Toprakçıoğlu, "1998 yılı haziran ayında babamla beraber köydeki evimizin önünde bulunan kavak ağaçlarını budamaya karar verdik. 15 metre uzunluğundaki kavak ağacının 13 metresine kadar tırmanarak çıktım. Bir elimde balta diğer elimle de ağaca tutunarak budama işlemini yapıyordum. Bir anda dengemi kaybederek ne olduğunu anlayamadan 13 metre yükseklikten aşağıya düştüm. O sırada babam aşağıda bana budama işini nasıl yapacağımı tarif ediyordu. Benim düştüğümü gören ve panikleyen babam apar topar beni arabaya bindirerek Sungurlu Devlet Hastanesi'ne getirdi. Orada yapılan müdahalenin ardından ise Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildim.
Doktorlar yapılan tetkikler sonucu omuriliğimin zedelendiğini, bu durumun ağaçtan düştüğüm anda yapılan yanlış taşıma sonucunda gerçekleştiğini ve yürümemin çok zor bir ihtimal olduğunu söyledi.
8 ay Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde fizik tedavi gördüm, fakat sonuç alınamadı. Nihayetinde tekerlekli sandalye ile hayatıma devam etmek zorunda kaldım." dedi.

"TEKERLEKLİ SANDALYE BENİ YILDIRMADI"
O yıllarda okula giden 3 çocuğu olduğunu dile getiren Toprakçıoğlu, " Hastaneden çıktım evime geldim. 3 çocuğum vardı ve okula gidiyorlardı. Hayatıma tekerlekli sandalye ile devam edecek olmam beni yıldırmadı. Ümitsizliğe hiç kapılmadım. Ailem ve çocuklarım için işyerime dönerek demircilik mesleğime devam ettim.
Bu şekilde çalışarak aileme baktım. Çocuklarımı büyüttüm. Şuanda hepsi evli ve 5 torunum var. Allah onların yokluğunu göstermesin." dedi.
Yürüme engelli veya bedensel engelli olmanın insanları yıldırmaması gerektiğini söyleyen Toprakçıoğlu, "Hayatta insanoğlunun başına çeşitli olaylar, kazalar gelebiliyor ve bunun sonucunda yeteneklerini kaybedebiliyorlar.
Bazısı benim gibi yürüyemiyor, bazısı konuşamıyor, bazıları göremiyor ve buna benzer sonuçlar ortaya çıkıyor. İnsan inandığı zaman ve omuzunda bazı sorumluluklar olduğu zaman daha çok çalışma azmi doğuyor. Engelli olmak bir eksiklik gibi görülebilir fakat insanoğlu istediği zaman engelleri aşmasını bilir." ifadelerini kullandı.
(Sungurlu Gündem)
Editör: TE Bilisim