Türk Kızılay’ı Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Kızılay, 149 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en eski ve en büyük insani yardım kuruluşudur. Son yıllarda ortaya koyduğu gelişimle de Dünyanın en büyük yardım kuruluşları arasına girmiştir. Kızılay, kurulduğu 1868 yılından bugüne kadar, “yaşayan organizasyon” niteliğiyle hareket etmiş, kimi zaman Türk Silahlı Kuvvetlerine daha fazla destek verebilmek için, kimi zaman toplum sağlığı çalışmalarına daha etkin katkı sağlamak için, kimi zaman da ülkenin kan ihtiyacını karşılamak için organizasyonunu geliştirmiş, değiştirmiştir. Zira Kızılay’ın tüzüğünde de yer alan ifadelerle “İnsani çalışmalarında Devletine destek olmak” için kurulmuştur.

Kızılay, mevcut yönetimin öncesinde başlatılan çalışmalarla 2016-2020 stratejik planını çıkarmıştır. Bu planın en yalın özeti; daha hızlı, daha etkin bir Kızılay’dır. Kızılay, söz edilen tarihler arasında “hızını ve etkinliğini” artıracak bir takım düzenlemeleri hem profesyonel kadroların organizasyonunda hem de gönüllü teşkilatlarının organizasyonunda ve niteliğinde hayata geçirme düşüncesindedir. Tek amaç ise daha fazla ihtiyaç sahibine daha fazla ulaşmaktır.

Bazı basın-yayın organlarında dile getirildiğinin aksine Kızılay’ın şubelerini kapatma ve küçülme niyeti yoktur. Aksine Kızılay’ın hizmet ağını genişletme niyeti vardır. Kızılay en kısa zamanda belediye niteliğindeki 1390 yerleşim yerinde şube veya temsilcilik olarak var olacaktır” denildi.

Kızılay’ın farklı gerekçelerle oluşturulan ama artık ülkemizin geldiği noktada gerekli olmayan bir şube teşkilatı yapısına sahip olduğunun belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Şöyle ki; birçok ilçede birden fazla Kızılay şubesi bulunmaktadır. Bu durum şubeler arasında etkinlik alanı sorunları oluşturmakta, zaman zaman çalışmalar birbirine karışmakta ve halk nezdinde dağınık ve birbirinden haberi olmayan şubelere sahip bir Kızılay görüntüsü oluşmaktadır. Yapılan yeni düzenlemenin bir gerekçesi budur. Bir ilçede birden fazla olan şubelerimizden bazıları temsilcilik haline getirilmektedir. Kızılay tüzüğü de teşkilatlanma seçenekleriyle bunu cevaz vermektedir. Altını çizmek gerekirse hiçbir Şubemiz kapatılmamakta sadece bazı şubelerimiz temsilcilik haline dönüştürülmektedir.

Kızılay tüzüğünde çeşitli temsiliyet yöntemleri tarif edilmiştir. Bunların hak ve yükümlülükleri de birbirinden farklıdır. Hizmet üretme kapasitesi açısından temsilcilik olması gereken bir yerde şube açılması, o şubenin başında bulunan gönüllü kişilere gereğinden fazla yasal ve mali yükümlülük yüklemektedir. Yapılan düzenleme ile bu karışıklık ve adil olmayan yükümlülüklere de son verilmiş olmaktadır.

Kızılay’dan toplumun beklentisi büyüktür. Bu yanıyla da şubelerimizin bu beklentiye cevap verebilecek bir çalışma sistemi içinde olması gerekmektedir. Ancak yapılan incelemelerde bazı şubelerimizin yıl içerisinde hiçbir faaliyetinin olmadığı, şube olma yükümlülüğünden çok uzak olduğu, kendisinden beklenen insani yardım çalışmalarını yerine getirmediği görülmüştür. Yapılan düzenleme ile bu tür şubelerimiz de temsilcilik haline getirilmektedir.

Yapılan düzenlemeyi bu amaçlar dışında bir gerekçeye bağlamak doğru değildir. Temsilcilik haline dönüştürülen şubelerimiz arasında her siyasi görüşten, her etkin kimlikten yapılarımız vardır. Yapılan çalışma 1300 Kızılay delegesinin Genel Kurul’da oy vererek onayladığı Kızılay Stratejik Planının hayata geçirilmesi çalışmasıdır. Bu planın tek amacı ise daha fazla yarayı, Türk milletinin yardımlarıyla sarmaktır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim