Tüm dünyayı etkisi altına alan, ülkemizde de vaka ve ölü sayısının her geçen gün arttığı koronavirüs salgını hayatı adeta felç etti. 25 yıllık meslek hayatımda, aktif sezon içerisinde ilk kez faaliyetin olmadığı bir hafta sonu geçirdim. Bünye öyle bir alışmış ki, sudan çıkmış balık gibi hissettim. Maç yok, faaliyet yok, yazacak bir şey yok. Ama faaliyet yok diye sayfalar boş çıkacak değil. Bir gazetecinin görevi, en kötü durumda bile okuyucusunu dolu dolu haberlerle bilgilendirmek. Biz de, bu çerçevede elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz.

Ligler ertelendi, herkes evine çekildi. Caddeler, sokaklar, alışveriş merkezleri, eğlence mekânları, işyerleri ve spor tesisleri bomboş. Derin bir sessizlik hakim. Zorunlu olmadıkça kimse dışarı çıkmamaya gayret ediyor. Ölüm oranının en yüksek olduğu 65 yaş üstü vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı getirildi ki, bence bu konuda kesinlikle taviz verilmemeli. Eğer bu illete karşı verdiğimiz mücadelede galip gelmek istiyorsak ki, zorundayız, herkes tedbir amaçlı konan kurallara uymalı. Virüs öldürmeyebilir ama cehalet öldürür. “Alnıma yazılmışsa zaten gelir bulur beni” gibi bir düşünce içerisinde hareket etmek dinimizde de yok. Aksine, cahilliğin daniskasıdır. Bizler, her türlü önlemi almakla mükellefiz. Gerisi Allah’ın takdiridir.

Halen sokaklarda, caddelerde avare avare gezen tipler var. Güya virüsten “korkmuyorum” edasıyla cahilce bir şeyleri ispat etme çabasındalar. Siz belki kendi canınızı hiçe sayabilirsiniz ama sizden bulaşan bir virüsle kimsenin hayatını tehlikeye atmaya hakkınız yok. Oturun evinizde.

Tabi ki, virüs nedeniyle insanların hayatlarını kaybetmeleri ve mağdur olmaları karşısında üzgünüz. Ancak, karamsarlığa kapılıp hayatı zindan etmek yerine farklı bakış açılarıyla durumu lehimize çevirebiliriz. Mesela, ailemizle daha çok zaman geçireceğiz. Okumak için bol bol zamanımız olacak. Ömrümüzün geride kalan kısmı ile ilgili muhasebe yapacak zamanımız olacak. İyice dinlenip kendimizi yenileme fırsatı bulacağız. Bu illet salgını atlattığımızda işimizin başına daha zinde döneceğiz.

Tüm bunların yanında virüs üzerinden ucuz siyaset yapanlar da yok değil. Özellikle sosyal medyada bu tipleri çokça görmek mümkün. Virüsü iktidara ve Müslümanlığa mal edip hayatın gerçeklerinden ne kadar uzak olduklarını göstererek komik duruma düştüklerinin farkında bile değiller. Bu yüzden, mümkün olduğunca sosyal medyadan ve bu tiplerden uzak durmaya çalışıyorum.

Biz yine dönelim esas konumuza, yani spora. Bildiğiniz gibi ligler ertelendi. Ne zaman başlayacağı, virüse karşı verilen mücadelede alınacak sonuca endeksli. Bu konuda ilgili ve yetkili kurumlar çalışmalarını sürdürüyorlar. Çorum Futbol Kulübü nedeniyle bizi yakından ilgilendirdiği için futbol branşı ile ilgili söylüyorum. Liglerin Nisan’ın 17’si gibi başlatılması planlanıyor. Eğer salgın devam ederse, hızlandırılmış bir lig ve en kötü senaryo olarak da liglerin mevcut haliyle tescil edilmesi gündeme gelecek.