SÜMER KRALİÇESİ ÇORUM’LU MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ

Sümer tabletlerinde “Bu gençlik nereye gidiyor? yazısını gördüğümden beri gençleri sorgulamıyorum.” diyor.

HESİODOS (M.Ö.8.Y.Y.)

Günümüzün gençleri öyle umursamaz ki, ilerde ülke yönetimini ele alacaklarını düşündüğümde mutsuzluğa kapılıyorum. Biz büyüklere saygılı olmayı, ağırbaşlı davranmayı öğretmişlerdi. Şimdiki gençler kurallara boş veriyor.

SOKRATES (M.Ö. 399)

Günümüz çocukları lüksü seviyor. Görgüsüzler, otoriteye başkaldırıyorlar. Yaşlılara saygıları yok. Yaşlılar içeri girince ayağa kalkmıyorlar. Çocuklar artık ailenin hizmetçisi değil ailenin Tiran’ı gibi davranarak yaşlıları çileden çıkarıyorlar..

ARİSTOTALES ( M.Ö. 350)

Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar. Yetişkinlere karşı saygısızca davranıyorlar. Öğretmenleri sinirlendiriyorlar.

GENÇLER DE İSYAN EDEREK, “ŞU BÜYÜKLER HİÇ DEĞİŞMİYORLAR” DİYORMUŞ!

Bir eğitimci olarak bu konuda ben de şöyle düşünüyorum.

Kuşaklararası çatışmaların en önemli nedeni, her yaşın kendi özelliklerine göre, hayata ve olaylara bakması ve yorumlamasıdır. Kuşaklararası çatışma bir anlamda değer yargılarının çatışmasıdır. Değer yargıları ise bireylerin yaş ve ruhsal durumlarına göre değişiklik göstermektedir. Bu çatışmalar, sadece kişisel değil sosyal bir sorun olarak da varlığını sürdürmektedir. Bu durum, birbirinden aslında çok yararlanabilecek ve yararlanması gereken bu iki grubu birbirinden uzaklaştırmakta ve birbirine yabancılaştırmaktadır.

Ben yaklaşık dokuz sene Antalya Serik lisesinde, Antalya Çağlayan lisesinde ve Antalya lisesinde tarih öğretmenliği ve idarecilik yaptım. İlk üç sene cehaletim ve idareciliğim nedeniyle çocuklara karşı sert davrandım. Sonraki altı senede daha bilinçli, daha hoşgörülü davranmaya çalıştım.

Şimdi cep telefonumda kayıtlı 2400 kişiden yaklaşık 200’ü öğrencilerime aittir.

Onlarla her hafta sık sık görüşür, hallerini, hatırlarını sorar muhabbet ederim.

Onların da bana ara sıra telefon açarak “Hocam nasılsınız, sağlığınız iyi mi, bir emriniz var mı?” sözleri beni dünyanın en mutlu insanı yapar.

Yıllar sonra Öğretmenlik öykümü şu dörtlükle yorumlamaya çalışmıştım.

Öğretmen oldum ilk duvarlar dinledi beni / Biraz geliştim sıralar dinledi beni,

Çocuklar “Ne diyor bu adam? ”diye sorunca / Sevgiyle söylendim çocuklar dinledi beni..

BAKALIM BU KONUDA BİLGE BAADDİN NE DİYOR?

1-İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız kendi kendini öğütür durur. (İbn-i Haldun)

2-Türkistan Piri Ahmet Yesevi ne güzel söylemiş. “ Beline kuşak bağlar,/ Sözleri yürek dağlar, / Para toplarken ağlar, / Ahir zaman şeyhleri. / Farzı geriye atar, / nafile oruç tutar / Dini parayla satar / Ahir zaman şeyhleri…

3-Fikir ayrılığına rağmen karşısındakine saygı duyabiliyorsan insan olmuşsun demektir. (Dostoyevski)

4-Mikro Dalga fırınlar yiyecekler ısıtıldığında korkunç boyutlarda radyasyona sebep oldukları için Japonya ve Güney Kore’de Mikro Dalga fırın fabrikaları kapanıyormuş.

5-Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçekleri söyleyenlerden de o kadar nefret eder. (George Orwel)

6-Söyle sevda içinde türkümüzü / Aç bembeyaz bir yelken, / Neden herkes güzel olmaz? / Yaşamak bu kadar güzelken… (Fazıl Hüsnü Dağlarca)

*

1962-1963 yıllarında Çorum lisesinde edebiyat öğretmenliğimizi yapan sevgili hocamız Bengü Can Topaloğlu bu güne kadar yaklaşık 40 okula kütüphane ve kitap yardımında bulunmuş.

Bengü Can hocam İstanbul’dan bizlere şöyle sesleniyor: “Meslek hayatıma ilk başladığım Çorum Atatürk lisesini kütüphane ve kitap yardımı çalışmalarıma kattığım için çok mutluyum. Gaye öğrencilere basılmış edebiyatla ilgili yayınları ulaştırmak. Bunlarla ilgili senelerdir yurdun çeşitli bölgelerindeki okullara kitap ve kütüphane yardımları yaptım. Yirmi İlköğretim okulunda ve 10 Fen ve Anadolu liselerinde çalışmalarımı sürdürüyorum.”

Bir tarih öğretmeni ve öğrencisi olarak sevgili Bengü Can Topaloğlu hocama teşekkür ediyor saygıyla ellerinden öpüyorum.

16 Şubat 2022