Avukat Teoman Şahin, 1 ve 2 No’lu Sentetik Sahaların Belediye tarafından belirlenen başka bir yere taşınması ve yerlerine millet parkı yapılacak olması konusuyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Belediye ile yapılan görüşmelerde belli bir noktaya gelindiğini ancak güven ve bakış açısındaki farklılıklar nedeniyle tıkandığını, kendi açısından ise görüşmelerin sonlandığını belirtti. Sahaların yerinde kalmasıyla ilgili davayı devam ettireceğini belirten Teoman Şahin, sporunun kalbi olan bir merkezin daha iyisi olmaksızın siyasi taahhütlere peşkeş çekilmesini içine sindiremeyeceğinin altını çizdi.

Avukat Teoman Şahin’in, “Çorum Belediyesi hak ve lütuf ayrımını öğrenmelidir” başlığı ile basın kuruluşlarına gönderilen açıklaması şöyle: “Bilindiği gibi stat yerinin imar değişikliği davamız Çorum İdare Mahkemesi’nde devam etmektedir. Dava, o bölgedeki çirkin yapılaşmayı ve illegal rantı önleme ve spor sahalarını korumaya yönelik açılmıştır.

Yeni durumda ise, Çorum amatör sporcularının kullandıkları 1 ve 2 No’lu saha diye bilinen yerlerin yıkılıp millet parkı yapılması idarece kararlaştırılmıştı. Gelinen noktada bu sahaların pek çok kuşak yönünden anısal, manevi değeri olmasının dışında amatör sporcular özelliklede küçük yaştakiler için çok önemli olduğunu, ulaşım bakımından ve güvenlik yönünden daha uygun bir yer olmayacağını, buranın Çorum amatör sporunun adeta kalbi olduğunu belirterek bu sahalar yıkılmaksızın da o bölgede daha küçük ebatta millet bahçesi yapılabileceğini savunmuştuk.

BENİM İÇİN GÖRÜŞMELER BİTMİŞTİR

Çorum Belediyesi’nin olaya uzlaşmacı yaklaşması sonucunda yaklaşık 2 aydır spor taban birlikleriyle görüşmeler sonucunda epey yol kat etmemize karşılık Çorum Belediyesi’ni yönetenlerle aramızdaki güven ve bakış açılarımızdaki farklılıklar nedeniyle görüşmeler tıkanmış ve kişisel açımdan sonlanmıştır.

DAVAYA DEVAM EDİYORUM

Bu aşamada spor alt birlikleri ne karar alır bilmem ama kişisel olarak davaya devam etme kararı almış bulunuyorum. İdarenin yaptığı ya da yapacağı toplum yararına işler, idarenin millete lütfu değil, milletin hakkıdır. İdareciler ya da yöneticilerin görevi toplumun haklarını en üst faydayla vermekten ve koruyup kollamaktan ibaret olup bunun lütuf gibi algılanması hem hakkaniyete, hem de dini inancıma uygun değildir. Hakların topluma lütuf gibi sunulmasına yönelik siyasi tavırlardan artık vazgeçilmelidir.

SİYASİ TAAHHÜTLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNİ İÇİME SİNDİREMEM

Belediyecilik hizmetlerinin siyasal gelecek düşünceleriyle ya da kaygılarıyla değerlendirilmesi de şahsi anlayışıma uygun değildir.

Amatör bir zihniyetle davayı kaybeder ya da kazanırım fakat Çorum sporunun kalbi olan bir merkezin daha iyisi olmaksızın siyasi taahhütlere peşkeş çekilmesini içime sindiremem ve bunda da pay sahibi olmam.

Çorum’da ikamet eden kişisel bir vatandaş inisiyatifiyle açmış olduğum davaya sonucu ne olursa olsun devam ediyorum. Gelecek kuşaklar için elimden geleni yapmanın vicdani rahatlığıyla Çorum sokaklarında gezmeye devam edeceğim.”

Editör: TE Bilisim