Bu ülkede 2002'den bu yana 6 seçim, 3 referandum oldu. Ama sosyal demokratlar, yani siyasal temsilcisi CHP yeterli bir başarı sağlayamadı.
2002 Genel seçimler : % 19,4
2004 Yerel seçimler : % 18,2
2007 Genel seçimler : % 20,8
2009 Yerel seçimler : %23,1
2011 Genel seçimler: % 25,9
2014 Yerel seçimler : % 27,8
Ayrıca:
2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçimi referandumunda evet % 69, hayır % 31'dir.
2010 Anayasa paketi referandumunda evet % 58, hayır % 42'dir.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Recep Tayyip Erdoğan % 51,8 , Ekmeleddin İhsanoğlu % 38,4 olmuştur.
Özet olarak girilen her seçim kaybedilmiştir.
* * *
Oysa ki bugün, ülkenin özellikle sosyal demokrat bir yönetime ihtiyacı vardır.
Eğer Türkiye Cumhuriyeti tahrip ediliyor deniliyorsa... Eğer demokrasi tehlikede deniliyorsa... Ve de eğer yargı bağımsızlığı yok oluyor deniliyorsa...
Güçlü bir sosyal demokrat iktidara ya da güçlü bir muhalefete fazlasıyla ihtiyaç vardır. Ne yazık ki, bugün ülkenin üçte biri kadar olan bir coğrafyada iktidar alternatifi olan CHP yok olmuş gibidir.
İşte bugün bölgeler düzeyindeki durum:
Doğu illerinde oy oranı, ortalama % 1,5'tir. Ki, bu yok oluş demektir.
Genel olarak Orta Anadolu'da erimektedir. Oy oranı, ortalama % 13'tür.
2011 seçimine göre, bugün 81 ilin 36'sında CHP milletvekili yoktur.
Ege ve Akdeniz kıyı şeridine sıkışmış durumdadır. Ki, bu bölgeler genellikle turizm bölgesidir, nüfus yoğunluğu diğer illerden gelip yerleşenlerden oluşmuştur.
Karadeniz sahillerinde ise gerileme dönemindedir.
Yani Kürt kökenli ve muhafazakâr nüfusun yoğun olduğu illerde yok olmaktadır diyebiliriz.
Bu, sosyal demokratlar için hatta tüm sol için kabul edilemez bir durumdur.
* * *
Her şeyden önce sosyal demokrat bir siyasetin, özellikle doğuda yok oluşu daha da vahimdir.
Örneğin bugün CHP'nin; Kürt kökenli yurttaşlarımızın çoğunluk olarak yaşadığı doğu ve güneydoğu Anadolu'daki 22 ilimizden aldığı oy oranı:
2007 genel seçimlerinde ortalama % 8,5 olmuş,
2009 seçimlerinde 4,2'ye inmiş,
2014 seçimlerinde 1,5 olmuştur.
Biraz daha ayrıntıya girersek, örneğin:
Diyarbakır'da 1977 seçimlerinde % 35 olan oy oranı 2007’de 2,1 olmuş, 2014’de 1,2'ye düşmüştür.
Urfa'da 1977’de % 33,4 olan oy oranı 2007’de 4,7 olmuş, 2014’de 0,9'a düşmüştür.
Yani 12 Eylül darbesinden sonra CHP'ye destek, doğu illerinde erimiştir.
* * *
2009 yerel seçimlerine baktığımızda:
2919 Belediye başkanlığının 503'ünü almıştır ki, oranı % 17,2'dir. Oysa ki AKP'nin kazandığı başkanlık 1442, oranı % 49,4'tür.
Ve 2014 yerel seçimlerinde:
1394 belediye başkanlığının 237'sini almıştır, oranı % 17'dir. Oysa ki AKP'nin kazandığı başkanlık 821, oranı % 59'dur.
Genel seçimlerde genel durum ise:
Girişte de belirtildiği gibi, 2011 seçiminde % 25,9 olan oran 2014 seçiminde 27,8 olmuştur. Yani hiçbir yıpranma payı olmamasına karşın halk desteği artmamıştır. Oysa ki 1977 seçiminde % 42 ile büyük bir halk desteği almış idi.
Sayısal veriler okuyucuyu sıkmış olabilir. Ancak ülke genelindeki siyasal haritayı başka türlü gösterme olanağı da yoktur.
Elbette ki, bu sayısal değerler bir felaket haberi olarak da alınmamalıdır. Tam tersine, ciddi bir sosyolojik ve siyasal araştırmanın gerekçesi olmalıdır.
Daha da özeti; bu ülkenin kurucusu, Kemalizm'in temsilcisi, cumhuriyet ilkelerinin savunucusu olan ve de özellikle sosyal demokrat kimlik taşıyan bir parti, bu durumda olmamalıdır.
Ve bu durum yalnız sosyal demokratlar için değil, yalnız sol için değil, ülke için vahim bir durumdur. Türkiye için vahim bir durumdur.
* * *
Peki, CHP neden başarılı olamamıştır? Ne yapmalıdır? İşte yarınki yazımızın konusu da bu olacaktır.