Çorum Belediyespor’un sahasında Batman Petrolspor’la oynadığı maçın hakemleri berbat bir yönetim sergilediler. Orta hakem Mehmet Karanlık, iki takımın da birer penaltısını vermedi. Tamam, hakemler çok kötüydü ama Belediyespor çok mu iyiydi? Farklı yenilgiden kaleci Çağrı kurtardı dersek hiçte yanlış olmaz. Bu yüzden yenilgiyi sırf hakemlere bağlamak doğru olmaz.
Batman Petrol maçıyla ilgili söylenecek yeni bir şey yok. Çünkü aynı sıkıntılar devam ediyor. Zaten futbol adına da sahada hiçbir şey yoktu.
Belediyespor’da futbolcular arasında bir huzursuzluk olduğunu Batman Petrol maçını izleyenler ve futboldan birazcık anlayanlar görmüştür. Ne hikmetse bunu görmesi gerekenler görmüyor. Haftalardır dökülen futbolcular yine formayı giyiyor. Ama sahada olması gereken futbolcular tribünde. Kim mi, mesela Kıvanç. Mesela, haftalardır kötü oynayan M.Akif 90 dakika sahada kalıyor. Belediyespor’u ileriye taşıyacak futbolcuların başında gelen Buğra 18 kişilik kadroya giriyorsa, oyuna da girebilir demektir. Ama ne hikmetse kenarda bekletildi. Kader maçına çıkıyorsunuz ama ne hırs var, ne kazanma arzusu. Uzatmalarla birlikte koskoca 98 dakikalık maçta sadece 1 futbolcunuz sarı kart görmüş. Bu bile maçı özetlemeye yetiyor.
İzlemedik ama anlatılana göre, Batman Petrol ilk maçta Çorum Belediye’yi deyim yerindeyse döve döve yenmiş. Bu da mı hırs için yeterli olmaz?
Kaleci Çağrı, Balçova Belediye maçında olduğu gibi ayakta kalan tek oyuncuydu. Takımını hezimetten kurtardı. Zaman zaman bir libero gibi oynayıp çok önemli tehlikeleri bertaraf etti.
Maça sağ bekte başlayan ve Osman’ın sakatlanması üzerine stopere geçen Eray, yerini yadırgadı. Yaptırdığı penaltıda Nedim’in kurbanı oldu.
Sol bekte Yakup geldiğinden beri en kötü maçını oynadı. Çizgiye inip etkili orta yapamamanın yanı sıra savunmadaki görevinde de başarılı değildi. Yaptı ortalarda toplar dağlara, taşlara, kuşlara gitti.
Kaptan Nedim’deki inanılmaz düşüş sürüyor. Penaltıdaki hatalar zinciri Nedim’le başladı, Eray’la sonlandı. Osman, İmam’ın yokluğunda stoperde görev yaptı. Kendini sakatlayıp çıkıncaya kadar o da çok dağınıktı. Sakatlandığı pozisyonda topun rakibin önünde kalmaması, şansıydı.
Sağda Mehmet Keleş yakaladığı şansı yine değerlendiremedi. Tek olumlu hareketinde kaleye gönderdiği top direkten döndü.
Sözde oyun kurucu rolünü üstlenen M.Akif, her topu geriye ve yanlara oynayarak takımın el freni olmaya bu maçta da devam etti. 90 dakika sahada kalmasına sadece “pes yani” diyorum.
Oğuzhan Yalçın, Balçova Belediye maçına göre daha iyiydi. Ama o da vasatın üstüne çıkamadı.
Haftalar sonra ilk onbirde forma şansı bulan Ender, bu şansı iyi değerlendiremedi. Ürkekliğinin yanı sıra topla çok oynaması yüzünden Çorum Belediye’nin ikinci el freni oldu. Mümkün olsa iki topla birden oynayacak. İki topla oynayamadığı içinde gölgesini çalımlayıp duruyor. Bu yüzden son dakikalarda adım atacak hali bile kalmadı.
Murat Akgül, gayretli olmasına rağmen bir süre sonra o da arkadaşlarına ayak uydurdu. Gökhan, ileride tüm hava toplarını almasına rağmen, destek gelmeyince indirdiği topları kaleci ve savunma topladı.
Üst üste alınan iki yenilgi ile zirve yarışında büyük bir yara alan ve 4. sıraya kadar gerileyen Çorum Belediyespor, üst üste iki deplasman maçı oynayacak. Bu gidişat devam ederse ilk beş bile hayal olur.