AKP ve cemaat nihayet ülke yönetimini paylaşmada anlaşamayınca birbirlerinin açığını çıkarmaya başladılar. Ve böylece ülke yararına şeyler olmaya başladı. Yani hükümeti sarstı bu anlaşmazlıklar.
Sözcü Gazetesi yazarı Emin Çölaşan’ın dediği gibi, ülkesini seven yazarların başaramadığını cemaat başardı.
Örneğin; Emniyet teşkilatını elinde bulunduran cemaatin ortaya çıkardığı son yolsuzluklar bomba etkisi yaptı ülkede. Uygar ülkelerde, büyük deprem yaratacak, 4 bakan oğullarının ve birçok işadamının karıştığı tarihi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, hükümetin düşmesine sebep olabilecekken, bizde, Emniyet mensuplarını, kendilerine neden haber vermemiş diye görevlerinden çekip, yandaşlarını atayarak gözaltına alınanların aklanmasına çalışılmakta. Aklın alacağı şey mi?
Bir de demezler mi, efendim neden sabaha yakın gözaltına alınmış bakan oğulları. Peki, hala suçlarını bilmeyen askerler, gazeteciler, bilim adamları neden sabaha yakın gözaltına alınıp, tutuklandılar peki?
Bu işin gidişinde bir terslik var ya. Yolsuzluk yapanlar cezalandırılacakken, görevli polis amirleri, görevlerinden alınarak cezalandırılıyor. (Yaklaşık 100 kişinin yeri değiştirilmiş.)
Sayın Başbakan gerçekten de halkın aklı ile alay ediyor tam olarak, ya da halkın büyük çoğunluğunun gazete okumamasından, televizyonların haber programlarını izlememesinden, güncel olayları derinlemesine araştırıp takip etmemesinden yararlanıyorlar.
Ya da son yıllarda ülkemiz insanının ahlak erozyonuna uğramasından, kendilerine oy veren bazı insanlarımızın, yapılan yolsuzlukları önemsemeyerek, “iş yapsınlar da yesinler, ne olacak” anlayışında olmalarından yararlanıyorlar.
Yoksa bu kadar olayları ters-yüz etme cesareti nereden kaynaklanıyor.
Başbakanımız aymazlık yapan kendine sadık bürokratlarını “yedirmem” diye koruyup kolluyor ya, bu son yolsuzluk operasyonunda görevli Emniyet mensuplarını kendisi yediğine göre, sadece biz yiyebiliriz demek istiyor herhalde!
Son olarak da Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle Emniyet ve Jandarma kolluk amirleri artık en gizli soruşturmayı bile bakan ve başbakana bildirmek zorundalar. Böylece yeni soruşturmaların önü kesilmiş oluyor.
Son yolsuzluk olayları ne kadar kapatılmaya çalışılsa da artık mızrak çuvala sığmıyor. Sona doğru yol alınmakta gibi.
Hangi kötülük gizli ve cezasız kalabilmiştir ki?