Dünyada kadına en çok şiddet uygulayan ülkeler arasında 8. ci sıradaymışız.

Ne mutlu bizlere!

İlk defa ön sıralarda bulduk kendimizi…

Kadınlarımızın değeri bilinmiyorsa,

 Kadının bir ana, bir bacı, bir doktor, bir öğretmen,

Yani kısacası kadının bir insan olduğunu kabullenilmiyorsa,

 Hala, “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” denilebiliyorsa,

Hatta “en az 3 çocuk yapın” diye hükümet yetkilileri mesaj yolluyorsa,

 Kadına el kaldırmak  marifet sanılıyorsa,

Dul kalmış kadın kolay lokma olarak görülüyorsa,

Kız çocuğu dünyaya geldiğinde üzüntü duyuluyorsa,

Kadının insanca yaşamayı hak etmediği düşünülüyorsa,

En yakınları tarafından eşya gibi pazarlanıyorsa,

Eğitimi engelleniyorsa,

İster Avrupa, ister Asya, ister dünya birliğine girmiş olmak ne fayda?

Mustafa Kemal Atatürk’ün kadın hakları üzerindeki düşüncesi dünyada bir çok bilim adamına tez olup geliştirme fırsatı vermişken, biz bunun önemini bunca yıl geçmesine rağmen anlayamadık.

 Özellikle Kurtuluş savaşında annelerin sırtında kilolarca mermiyi taşıdığı tarihimizde ki bir gerçektir.

Kadın olmak savaşlarda bile eşinin, kardeşinin, babasının yanında olmayı, cefa çekmeyi, zaferin en büyük parçası olmayı gerektirir bizlere.

Ama ülkemizde kadın olmak…

Değeri bilinmeyen kıymetli bir taş parçası olmaktır çoğu zaman.

Her çileyi kadına çektirmek

Sonrasında ise defalarca aşağılanıp,

Sokaklara atılmak,

Yakılmaktır sokak ortasında…

Ülkemizde kadın olmak;

Mücadele etmeyi gerektirir,

Mutlaka çile çekmelidir.

Savaşmadan kimse bir şey vermez.

İş istemeye, yardım talep etmeye gidin bakalım,

“Bacım! Hele sen anlat bakayım derdini” sözleri ile karşılanırsınız ilk önce.

Gerçekleri anlatmaya başlayınca da,

“oooooo, yok yok olmadı şimdi bak. Sen bu kafayla…” öğütleriyle susturulsunuz.

En ufak şeyler bile bahane olurken,en büyük silahları ile siper alırlar,

SİZ KADINSINIZ!

Kız istemeye gidildiğinde sorulmaz hala.

Güzel olması,

Yemek biliyor olması,

En önemli kriterdir beğenmek için.

Arada bir övdükleri de olur;

“Her başarılı erkeğin arkasında kadınlar vardır” diye…

Bugün, kadının her şeyden önce “insan olduğunu” hatırlamayanlar yüzlerinde sahte bir gülümseme ile kutlayacaklar “kadınlar gününü”

Biz de kendimiz çalıp,

Kendimiz söyleyip,

Kendimiz dinlemek zorunda kalacağız, bir dahaki kadınlar gününe kadar…

Her Gününüz Güzel Olsun.