MHP’nin  A takımının  kasetleri çok daha önceden planlanmış şekilde ortaya çıkarıldı.

Bunu yapanlar ise, hani küçük çocuk suç işler de “ atayım elimdekini haa…” deyip, sonra da “ben bapmadım, abi baptı” der ya, tıpkı onun gibi “yaparım haa” dediler, “yap yapabilirsen” cevabını alınca   anında yayına koydular..

Ne mi oldu? Bundan sorumlu görülen parti  ciddi anlamda prestij kaybetti.

MHP ise bu prestij kaybından oy kazandı muhtemelen.

Peki, bizim toplum değerlerimize ne oldu?

Din sömürüsü yaparak iktidarını devam ettiren ve bu tür skandallarla devam ettireceğini sanan AKP ‘ye soralım mı şimdi?

Müslümanlıkta bunlar var mı?

Sürekli toplumun değerlerinden bahseden sizler,  siyasette “Yaprak Dökümü” dizisine benzer yayınlar yayınlanmasına neden izin veriyorsunuz?

İstediğinizde, masum insanların bilgisayarlarında olmayanlar için bile suçlayıp “DOĞRU SİLİVRİ’YE HADİ” derken neden sessiz kalıyorsunuz?

Yıllardır kızlarının rezillikleri yüzünden şekilden şekle giren ve sonunda inme inen Ali Rıza Bey’li Yaprak Dökümü’ndeki gibi, kaset skandalındaki insanların eş, çocuk ve akrabalarına inme inmesini mi istiyorsunuz?

Ya da,

“Biz toplumu, amcasının karısına göz diken Behlül’ lü, aynı evin içinde kocasının yeğeni ile ahlaksızca aşk yaşayan Bihter’ li Aşk-ı Memnu’ yu bayıla bayıla izletiyoruz. Bizim toplum meraklıdır” diye mi düşünüyorsunuz?

Aslında zedelenen MHP değil toplumun ahlaki yapısı oldu sayenizde

Benim için önemli olan nokta A Partisi veya B Partisi değildir

Bu noktada  en başta bir anne ve bir kadın olarak olamaz da.

Benim için sizin “seçim öncesi siyasi savaşınızdan” daha değerli olan kendi öz değerlerimizin olduğudur.

Hem de “Biz bunu yaparken toplum ne olur?” diye hiçbir tarafça düşünmediğiniz  ama yadsınamaz aile değerleri.

Unutmayın ki, siz bu insanların aileleri ne olacak diye düşünmezken,  Türk toplumunu yıllardır her türlü felakette ayakta tutan tek şey “aile” kavramı olmuştur.

Bana göre,

Aileye sürülecek leke (sıfatını, konumunu hiç düşünmeden hataya düşen tarafından da; bunu yayınlarken hangi değerleri yıkacağını düşünmeyen tarafından da) aslında toplumun genel ahlakına sürülen lekedir.

Ben kaseti izlemedim.

Ama izlemeden toplum adına midem bulandı. Kadın olarak canım yandı. Anne olarak vicdanım sızladı.

Kasetlerde görüntüsü bulunan kişileri en az üçle çarpın..

Milletvekilinin eşine  nelere mal olacağını düşünün.

Sonra milletvekilinin çocuğu geldi aklıma, okulda arkadaşlarıyla yüz yüze geleceği  ilk anı getirin gözünüzün önüne.

Sonra kasetteki diğer kadın ve çocuğunu düşündüm.

Bu kasetleri yayımlayan ve yayımlanmasına izin verenleri;  ne baba, ne anne, ne de insan yerine koyabildim. 

Sonra da,

Rahmetli babaannemin  sözleri geldi aklıma;

“Bir yanlışı yapan kadar, onu dile getiren ikinci ve üçüncü kişilere aktaran da hatalıdır ve Allah katında aynı günahı paylaşır” derdi bize.

İşte  tüm kilit de bu sözün içinde değil midir sizce de?

Bu söz, değerlerine her koşul ve durum altında sahip çıkma bilincini barındırır, yaparken de yapılanı ifşa ederken de bir kez daha düşünme zorunluluğu yükler insana.

Durun ve düşünün bir dakika, eminim hepimiz aynı şeyi düşüneceğiz.

İktidar partisi olarak sahip çıkmanız gerekirken, yitip giden HIRSLA VE HIZLA KAYBOLAN DEĞERLER, BİZİM DEĞERLERİMİZ...

Her Gününüz Güzel Olsun.