Serik Belediye ve Kahramanmaraş galibiyetleriyle “ritmini buldu” dediğimiz Çorum FK, evinde Sivas Belediye’ye 2-0 gibi şok edici bir skorla boyun eğdi. Bu yenilgi beraberinde karamsarlığı da getirdi. Sanki hiçbir umut kalmamış, şampiyonluk gitmiş gibi bir karamsarlık var.

Önce oyuncu tercihlerine bakalım. Eğer, bir futbolcu kadrodaysa, demek ki oynayabilir. O yüzden, Hasan ve Burak’ın yedek kulübesinde oturması yanlıştı. Hele de, Çorum’a lider gelen bir takımla oynuyorsan, bu oyuncuları kulübede oturtma lüksü olamaz. Sakatsa da kadroya almak yanlış. Ahmet Hoca sanırım Burak’ın yokluğunda Mikail ile Sabrican arasındaki tercihini “tecrübe farkı” nedeniyle Mikail’den yana kullandı. Daha dinamik olan Sabrican daha doğru bir tercih olurdu oysa. Yine, yedek kulübesinde Sefa Akın’la birlikte 3 sol bek varken, sağ bek alternatifinin olmaması da dikkat çekici.

Hücum hattında, Batuhan ve Mehmet Gürkan’daki ısrarı anlayamıyorum. Birinden birinin kulübede olması lazım. Yoksa, orta saha açık veriyor.

Maça gelince, Çorum FK, sezonun en coşkulu taraftarı önünde henüz 4.dakikada rakip kaleyi Murat’la yokladı. Murat’ın şutu geride kalan 7 haftada belki de Çorum FK’nın en etkili şutuydu. Aynı Murat’ın 19.dakikada kaptırdığı topu kaleci Hasan Hüseyin santra için fileden çıkarttı. Burada, Murat’ı eleştiriyoruz ama, tüm sorumluluğu onun omuzlarına yıkmak da doğru değil. Ondan başka sorumluluk alan yok.

Devrenin sonlarında yine Murat’ın sürüklediği atakta, Batuhan ve Mikail altı pasta kaleye paralel giden topa dokunamayınca beraberlik şansı kaçtı.

İkinci yarıya Mikail’in yerine Burak değişikli ile başlayan Çorum FK, ilk yarıya oranla daha etkiliydi. Burak’ın kaçırdığı net pozisyonun ardından konuk ekip ilk golün benzerini yine bireysel hata sonucu buldu. Bu kez Muhsin’in kaptırdığı top gol oldu.

Rakip kalede, yerden, ayağa ve kısa paslarla etkili olmaya çalışan Çorum FK topu yükselttiğinde üstünlüğü rakibe kaptırdı. Ne zaman yere indirdi, etkili oldu.

Skor 2-0 iken Batuhan’ın altı pastan kaçırdığı gol maçın kırılma anıydı. Bu pozisyon golle sonuçlansa, hem Çorum FK maça ortak olacak, hem de tribünlerde daha bitime yarım saat varken “istifa” sesleri yükselmeyecekti. Taraftar, maçtan sonra tepkiyi gösterse anlarım, ama daha 60’larda gösterilen tepkiyi anlamak mümkün değil.

Sonuç itibariyle, Çorum FK, kazanmak zorunda olduğu maçı 2-0 gibi net bir skorla kaybetti. Oyun olarak, özellikle ikinci yarıda fena değildi ama skor kabul edilir gibi değil, moral bozucu.

Elbette, 5 puanlık fark, kapanmayacak bir fark değil. Ancak, özellikle 3.bölgede sezon başından beri çözülemeyen sorun karamsarlığı da beraberinde getiriyor. Zaten pozisyona zor girerken, yakalanan az sayıdaki fırsatın cömertçe harcanması takımın moralini de bozuyor.

İleride çoğalamama, kanatları iyi kullanamama ve son vuruşlardaki eksiklik nasıl giderilecek, bunu Ahmet Hoca ve ekibi çözecek.

En azından devre arasına kadar puan farkının açılmaması lazım ki, yapılacak nokta transferlerle şampiyonluk umutları güçlü şekilde devam etsin. Yoksa, Çorum FK şu anki haliyle şampiyonluk mücadelesi veren takım görüntüsünden çok uzakta.

Kadro yapılanmasında bir sorun var mı? Var. Ama, şu da var ki, alınan oyuncuların hiçbirine kimse hayır demez, demedi de. Ancak, bugünkü performansları tartışmaya gayet açık.