Acımasız bir çarkın dişlileri arasında sıkışıp kalmış gibiyiz.

Şu bir yıldır yaşadıklarımızı, daha önce rüyada görsek saçma bulurduk, “olacak şey değil” diye hafızamızdan hemen siler atardık.

Bir virüs çıkacak, bütün dünyayı esir alacak, milyonlarca insanın canına malolacak, milyarlarca insanı eve kapatacak, ticareti, eğitimi, turizmi, sosyal yaşamı allak bullak edecek…

Bunları dile getirecek olana, paranoyak veya komplo teorisyeni gözüyle bakardık.

Bütün bunlar oldu ve bir yıldır yaşıyoruz.

İleri yaştaki insanlarımız evde oturmaktan bunaldılar, psikolojileri bozuldu. İşyerini açamayanlar, açsa da normal işinin yarısı kadar bile iş yapamayanlar, ağır bunalım içindeler.

Toplumun büyük çoğunluğu, geleceğe ilişkin karamsar…İçinde umut besleyemez hale gelmiş.

Moraller bozuk, suratlar asık…

*

Bu koşullarda 14 Şubat geldi, çattı.

14 Şubat Sevgililer Günü.

Sevginin ifade edildiği, paylaşıldığı, bir anlık da olsa güzel duyguların bakışlara, sözcüklere, jestlere döküldüğü büyülü bir gün…

Çünkü, sevgiden daha güçlü bir ilaç yok, gönül yaralarını iyileştirecek. Ve o moralle bedensel sıkıntıları bile inanılmaz bir çabuklukla hafifletecek…

Onun için, bu güzel duygu mutlaka karşılıklı paylaşılmalı.

Kaldı ki, ille de sevgili olmak gerekmiyor. Herkes herkese sevgisini ifade edebilmeli.

*

ÇORUM HABER olarak, sevginin kapsamını genişleterek “insan sevgisi”ne dönüştürdük ve 6 yıldır “Toplumsal Sevgi Haftası” kavramını yerleştirmeye çalışıyoruz.

Bizim toplumumuzun en temel ihtiyacı “sevgi”…Elbette ailemizde, yakın çevremizde gerçekten sevdiğimiz çok insan var. Ama, hiçbir yakınlığımız olmayan insanlara karşı da mutlak sevgi, saygı beslemeliyiz. Herkes için iyilik düşünmeliyiz.

Toplumsal barış, karşılıklı hoşgörü, birlik-beraberlik, kardeşlik ortamı, ancak bu yolla sağlanabilir.

Bilinen bir deyiş vardır; insanlar karşısındaki bir başka insanı ille de sevmek zorunda değilse bile, saygı göstermek zorundadır. Dünya görüşüne, hayat tarzına, siyasi inanışına, hatta asla katılmadığı fikirlerine saygı…Yeter ki, ülke bütünlüğüne ve milletin birliğine kasteden bir boyut kazanmış olmasın.

*

Her vesileyle ifade ettiğimiz gibi, Çorum’un her alanda kalkınmasının, güçlenmesinin, refah şehri haline gelmesinin yolu da, barış ve kardeşlik kavramlarından geçiyor.

Farklılıklarımızı düşmanlık sebebi sayarak hiçbir yere varamayız. Tersine, farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görmeliyiz ve ortak paydalarda buluşarak daha yaşanır bir Çorum’u inşa etmek için elbirliği ile çalışmalıyız.

Bunun formülü de belli: İnsan sevgisi…

Sevgililer Günü kutlu olsun.

Daha büyük coşkularla kutlayacağımız daha nice Toplumsal Sevgi Haftalarına…