Günlük yaşamda, “Beni Anlamıyor” sözünü ne çok kullanırız.
Çok hoşumuza gider başkaları tarafından anlaşıldığımızı hissetmek; anlaşılmak için yaşarız âdeta.
Birisi bizi anlıyorsa, bu, onun bizi sevdiği duygusuyla neredeyse eş anlamlıdır.
Bizi anlayan kişiden söz ederken, bütün diğer yaklaşımlarını göz ardı edip, ilk özellik olarak “beni anlıyor” deriz. Bunun karşıtı olarak da “beni anlamıyor” yakınmasını beni sevmiyor noktasına kadar götürürüz.
Oysa ki sanatçı Özdemir Erdoğan’ın söylediği şarkının dizelerinin bize anlattığı gibi “Sevgi Anlaşmak Değildir / Nedensiz de Sevilir” sözleri çok şey ifade eder.
Toplumda kırk yıl düşünsek, bir arada yaşamasına ihtimal veremeyeceğimiz insanların bir arada yaşadıklarını gördüğümüz olur... Hatta sürekli kavga edenlerin birbirlerine âşık olup, düşman âşıklar gibi ömürlerini devam ettirdiklerine tanık olduklarımız da vardır. Bu tanıklık yukarıdaki şarkının sözlerini yaşamda doğrulamaktadır.
Bu durumlar bazıları için normal olmayan bir yaşam biçimi olsa da, birilerinin yaşamlarını tartışmalar, kavgalar diri tutabiliyor…
Bu tür beraberlikler, topluma iyi örnek olarak sunulabilecek örnekler değil. İnsan çıkış noktası olarak hep anlaşılmak ister.
Olaya başka bir yerden bakarsak, karşı taraftan anlaşılmayı beklemek yerine, biz karşımızdakini anlama noktasından yola çıksak, nasıl olurdu? Sürekli karşı taraftan anlaşılmayı beklemek, bize emek harcayıp, bizi anlamasını istemek, bencillik, kolaycılık değil midir? İnsanı tanıma konusunda emek vermekten kaçmak değil midir?
Bunun karşılığında kendimizi anlatmak için karşı tarafa yeterince içtenlikli davranıyor muyuz? Hem içtenlikli davranmıyor hem de anlaşılmamaktan dertleniyorsak, kendi davranışlarımız konusunda özeleştiri yapmamız gerekli olabilir. Bu özeleştirinin ilişkiler ve geleceğimiz açısından bize yararı olabilir… Bütün bu çözülebilecek durumların yanında toplumda daha başka anlama ve anlaşılamama durumları var.
Toplumda sorun olan grubu, asıl bu insanlar oluşturmakta. Biz, karşımızdakiyle iletişim kurmak için, emek vermemize karşın, karşılığında sağlıklı iletişimi kuramıyorsak, bu hepsinden kötü. Burada emek veren taraf, karşı tarafla iletişim için bütün yolları denediği halde kendini ve asıl amacını anlatamıyorsa, bu duruma “sağır iletişim, sağırlar diyaloğu” denilmekte.
Yani siz, gerekeni anlatıyorsunuz ve yapıyorsunuz.
Karşı taraf bu sözleri kendi kafasındaki kurguları doğrultusunda yorumluyorsa, size sabır dilemekten başka kimsenin elinden bir şey gelemeyebilir...